Doğum Sonrası Depresyon ve Toplumsal Destek: Kocaeli Üniversitesi Araştırması
Doğum Sonrası Depresyon Üzerine Kocaeli Üniversitesi Araştırması
Kocaeli Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, doğum sonrasında toplumsal destekten yoksun kalan her üç kadından biri, doğum sonrası yaşadığı stres nedeniyle depresyona girmektedir. Bu çalışmada, Kocaeli Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Sinem Yalnızoğlu Çaka, Sakarya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nursan Çınar, Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Sümeyra Topal ve emekli Prof. Sevin Altınkaynak görev almıştır.
Araştırma, doğum sonrası süreçte destek görmeyen annelerin, bebeklerini emzirme ve bakım konusundaki olumsuz düşüncelerinin daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. TOPLAM 155 ANNE İLE GÖRÜŞÜLDÜ! Sakarya’da, T.C. Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir hastanenin Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları polikliniklerine takip amacıyla gelen annelerle yapılan bu çalışmada, doğum sonrası annelerin yaşadığı stres ve kaygı durumlarının postpartum (doğum sonrası) depresyona yol açtığı belirlenmiştir.
Araştırma sürecinde, doğumdan sonraki 2 hafta ile 4 ay içinde olan, sağlıklı ve zamanında doğum yapan 155 anne ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Katılımcı annelerin %33,5’inin depresyon yaşadığı tespit edilmiştir.
Lohusa Dönemi ve Emzirme Özgüveni
Araştırmaya katılan annelerde görülen depresyonun, annelerin emzirme öz yeterliliklerinin düşmesine sebep olduğu saptanmıştır. Yani, depresyon yaşayan anneler, bebeklerini emzirme ve bakım konusunda daha olumsuz düşüncelere kapılmaktadır. DEPRESYON ÇOCUĞU İLK DEFA OLAN ANNELERDE DAHA DÜŞÜK! Postpartum Depresyon, Toplumsal Destek ve Emzirme Öz Yeterliliği arasındaki ilişkiyi inceleyen bu çalışmada, annenin emzirme öz yeterlilik algısı; annenin bebeğini emzirebilme veya emzirme konusundaki yeterlilik hissi olarak tanımlanmıştır.
Çalışma sonuçlarına göre, emzirme öz yeterlilik puanı düşük olan annelerin bebeklerini daha kısa süre emzirdikleri, yüksek puan alan annelerin ise emzirmeye daha erken başladıkları ve emzirmeyi sürdürme konusunda daha başarılı oldukları ifade edilmiştir. Ayrıca, emzirme öz yeterlilik seviyesinin birinci çocuğu olan annelerde daha düşük olduğu gözlemlenmiştir.
Depresyon ve Toplumsal Destek İlişkisi
Annelerin çocuk sayısına göre depresyon ve algılanan toplumsal destek seviyelerinde önemli bir fark bulunmamıştır. Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği (ÇBASDÖ), Edinburg Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği (EDSDÖ) ve Emzirme Öz Yeterlilik Ölçeği’nin kısa formu (EÖYÖ) kullanılarak toplanan verilerde, EDSDÖ puanı 12’nin üzerinde olan annelerde depresyon var olarak kabul edilmiştir.
Toplanan veriler, annelerin çeşitli demografik özellikleri ile ölçekler arasında anlamlı bir ilişki olduğunu gösterdi. Araştırmaya katılan annelerin EDSDÖ ile ÇBASDÖ ve alt boyutları arasında negatif bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Yani, toplumsal destek azaldıkça doğum sonrası depresyon riski artmakta, bu da emzirme öz yeterlilik algısını olumsuz etkilemektedir. Ayrıca, annelerin eğitim seviyeleri, ekonomik durumları, aile yapıları, çalışma durumları ve bebek bakımında yardım alma durumları ile EDSDÖ ve EÖYÖ ölçekleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır.
Ancak, ÇBASDÖ alt boyutlarına göre, çekirdek aile yapısına sahip olan annelerin, geniş aile yapısına sahip olanlara göre daha yüksek puan ortalamalarına sahip olduğu belirlenmiştir. Yani, çekirdek aileler sosyal çevrelerinden daha fazla destek görmektedir. Ayrıca, ev hanımlarının ve gebeliği planlamayanların doğum sonrası depresyon yaşama oranları, diğer gruplara göre daha yüksektir.
Çevresel Faktörlerin Önemi
Dr. Öğr. Üyesi Yalnızoğlu Çaka, Prof. Dr. Çınar, Dr. Öğr. Üyesi Topal ve emekli Prof. Altınkaynak, anne adaylarının doğum öncesinden başlayarak doğum sonrası dönemde de izlenmesinin, uzun vadede bebek ve anne sağlığı açısından büyük önem taşıdığını vurgulamışlardır. Çalışmada, sağlık profesyonelleri tarafından annenin bebeğini etkili bir şekilde emzirebilmesi için postpartum depresyonun belirtilerinin izlenmesi ve takibinin sürdürülmesinin büyük önemi olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca, annenin doğum sonrası çevresinden aldığı sosyal destek, doğum sonrası dönemde yaşadığı duygusal dalgalanmalarla başa çıkmasında yardımcı olmaktadır. Anneye sunulan sosyal destek, yaşadığı kaygı, stres ve endişeyi azaltarak annelik rolüne uyumunu kolaylaştırmaktadır. Doğum sonrası dönemde annenin sağlıklı bir şekilde anne olabilmesi, sosyal destek sistemlerinin oluşturulması ve gerektiğinde uzman desteği alınması, annelerin sağlıklı emzirme süreçlerine yardımcı olmakta ve motivasyonlarını artırmaktadır.