Ebeveynlere uyarı! Yürüyen zatürre nedir, belirtileri nelerdir?
Okulların açılmasıyla birlikte bilhassa çocuklar ortasında viral enfeksiyonlar gittikçe yayılmaya başladı. Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sedat Öktem, bu enfeksiyonlar ortasında en sık görülen hastalığın ise yürüyen zatürre hastalığı olduğuna dikkat çekerek ebeveynlere ihtarlarda bulundu.
Okulların açılmasıyla birlikte çocuklarda görülen ve ‘yürüyen zatürre’ olarak anılan hastalık tipi, zatürre (pnömoni) hastalığının hafif ve meçhul seyir gösteren durumlarını tanımlamak için kullanılır. Halk ortasında bilinen soğuk algınlığının 7 ila 10 gün boyunca berbat bir öksürük ile devam ettiği yürüyen zatürre hastalığı özellikle 5 ila 15 yaş arasındakilerde görülüyor.
Genellikle çocukların okulda yakalanarak konuta getirdiği ‘yürüyen zatürre’ akciğer enfeksiyonu zatürresinin çok daha az önemli bir versiyonudur. Mycoplasma pneumoniae ismi verilen bakterilerden kaynaklanan yürüyen zatürre hastalığı, bilinenin tersine diğer bakteri yahut virüsler ile de meydana gelebilir.
“YÜRÜYEN ZATÜRRE DE HASTALIK BULGULARI DAHA HAFİF OLUYOR”
Halk ortasında tedirginliğe neden olan yürüyen zatürre hastalığına ait açıklamalarda bulunan Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sedat Öktem, semptomların ekseriyetle hafif olduğunu söyleyerek hastalığın soğuk algınlığı üzere görünebileceğini lisana getirdi.
Hastalığın yatak istirahatine yahut hastanede kalmaya muhtaçlık duyulmadan atlatılabileceğini söyleyen Prof. Dr. Sedat Öktem; “Aslında bu mevsimlerde zatürre sıklığında bir artış görüyoruz fakat geçtiğimiz nisan ve mayıs aylarından itibaren hafif semptomları olan zatürre olaylarında daha çok artış görüldü. Pekala, nedir yürüyen zatürre? Bildiğiniz üzere zatürre terimi biraz bu türlü insanı korkutuyor. Anne babaları bilhassa telaşa sevk ediyor. Zatürre olduğu vakit bu türlü çocuğun hastanede yatarak damar yolundan tedavi alması gerektiği düşünülüyor. Ancak yürüyen zatürre de hastalık bulguları daha hafif oluyor. Mesela çocukta ateş olmayabiliyor. Tabi, bunlar yerine şiddeti giderek artan öksürük üzere bulgular hastaya eşlik ediyor. Esasen daha hafif belirtileri olduğu ve ayakta atlatılabildiği için adı yürüyen zatürre oluyor.” dedi.
TİPİK ZATÜRRE VE YÜRÜYEN ZATÜRRE ORTASINDAKİ FARK NEDİR?
Yürüyen zatürre ve zatürre ortasındaki temel farklılıklara dikkat çeken Prof. Dr. Sedat Öktem, “Yürüyen zatürredeki etkenler çoğunlukla mycoplasma pneumoniae dediğimiz atipik pneumoniae etkenleri. Tipik olarak gördüğümüz zatürrelerde yüksek ateş görürüz, hastanın muayenesini yaptığımız sırada bilhassa akciğer seslerini dinlediğimiz vakit zatürreye ilişkin bir ekip sesler duyarız. Tekrar, kan analizleri yaptığımız vakit sonuçlarda klasik zatürrelere ilişkin bir kadro belirtileri görürüz. İşte, bu yürüyen zatürre ya da tipik zatürrelerde ise bu bulguları görmüyoruz. Hastanın ateşi ya da kan analizlerine yansıyan önemli bulgular olmayabiliyor. Muayene yaptığımız vakit onlara ilişkin bir belirtiyi de göremeyebiliyoruz. Lakin sinema çekildiği vakit bu hastalığa ilişkin bir kadro tipik bulguları görebiliyoruz.” halinde konuştu.
ÖKSÜRÜK EN KIYMETLİ BELİRTİSİ!
Enfeksiyonun bedenin hangi bölgesinde ağırlaştığına bağlı olarak belirtilerin değişkenlik gösterebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Sedat Öktem, yürüyen zatürreden ne vakit şüphelenilmesi gerektiğini aktardı. Prof. Dr. Sedat Öktem, “Uzun periyodik öksürükler olduğunda, bilhassa bir ayı aşan öksürükler olabiliyor. Hatta hastanın ateşi olmamasına karşın bu öksürüğün şiddeti giderek artış gösterebiliyor. Bilhassa de hırıltılar eşlik ediyorsa, kişinin astımı varsa ve astım atağı nedensiz bir halde tetikleniyorsa bu bireyler yürüyen zatürre hastalığı için kuşku oluşturuyor.” dedi.
“2-4 YAŞ ORTASINDAKİ ÇOCUKLARDA DA GÖRÜLEBİLİR”
Yürüyen zatürre hastalığının 5 yaşının üstündeki çocuklarda daha sık görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Öktem, “Yürüyen zatürreyi 5 yaşın üstündeki çocuklarda daha sık görüyoruz. Kalabalık ortamlarda, okul üzere, kreş üzere ve hatta fabrika üzere yerlerde, kışla üzere yerlerde daha sık görüyoruz. Tipik olarak aslında 5 yaşından sonra sıklığı giderek artıyor. Fakat son dönemlerdeki rakamlarda 2-4 yaş ortasındaki çocuklarda da sıklığının arttığını gösteriyor.” biçiminde konuştu.
YÜRÜYEN ZATÜRRE HASTALIĞININ EN BARİZ SEMPTOMLARI
- Haftalarca yahut aylarca sürebilecek öksürük
- Yorgunluk
- Baş ağrısı
- Titreme
- Boğaz ağrısı
- Hızlı nefes alma yahut hırıltılı seslerle nefes alma
- Kaburga kaslarının geri çekilmesine neden olan kuvvetli nefes alıp verme
- Kulak ağrısı
- Göğüs yahut mide ağrısı
- Halsizlik (rahatsızlık hissi)
- Kusma
- İştahsızlık (büyük çocuklarda) yahut yetersiz beslenme (bebeklerde)
YÜRÜYEN ZATÜRRE HASTALIĞI BULAŞICI MIDIR?
Açıklamaları esnasında yürüyen zatürre hastalığının bulaşıcılığına dikkat çeken Prof. Dr. Sedat Öktem, “Diğer zatürre hastalıklarında olduğu üzere yürüyen zatürre hastalığı da teneffüs yoluyla, damlacık enfeksiyonuyla yayılır. Yani, hapşırdığımız, öksürdüğümüz vakit bu mikropları yayıyoruz ve bu mikroplar diğerlerine bulaşabiliyor. O nedenle bu hastalığın yayılmaması için en değerli münasebetlerden bir tanesi hasta olan şahısların öksürme, hapşırma sırasında ağızlarını, burunlarını kapatması. Zira bilhassa öksürülen ve hapşırılan ortamlarda bu mikroplar fazla bulunuyor. Bu durumda odaların, örneğin sınıfların havalandırılması, teneffüse çıkılması üzere etkenler hastalığı azaltabiliyor. Bunun haricinde ellerimizle mikropları bulaştırabiliyoruz. O yüzden okul üzere yerlerde bilhassa kapı kolları, trabzanlar, musluklar gibi herkesin ellerini çok sık değdirdiği alanların âlâ temizlenmesi gerekiyor. Birebir biçimde kreşlerde ortak kullanılan oyuncakların temizlenmesi ya da oyuncakların farklı ayrı kullanılması da enfeksiyonların yayılımını azaltacaktır.” dedi.