Yeni Doğan Bebeklere Hacamat Uygulamaları Üzerine Sağlık Bakanlığı’ndan Soruşturma
Sağlık Bakanlığı’ndan Yeni Doğan Bebeğe Hacamat Uygulamalarına Soruşturma
Son günlerde sosyal medya üzerinden yayılan ve yeni doğan bebeklere hacamat yapılabileceğine dair paylaşımlar, büyük bir tartışma başlattı. Sağlık Bakanlığı, bu tür uygulamaların ciddiyetinin farkında olarak hemen harekete geçti ve konuyla ilgili soruşturma başlattı. Özellikle çocukluk aşılarına karşı artan tepkilerle birlikte, bazı ebeveynler çocuklarının sağlıklarına alternatif yollar aramaya başladılar. Bu durum, bazı kesimlerin yeni doğan bebeklere hacamat uygulamalarını savunmasına sebep oldu.
Bu tür uygulamaların tehlikeleri ise göz ardı edilemeyecek kadar ciddi. Sosyal medya platformlarında, bebeklerin başlarına ve sırtlarına kupa yapıştıran ebeveynlere ait görüntüler paylaşılmakta. Sağlık Bakanlığı, bu görüntülerin yayılmasının ardından hem hacamat işlemini gerçekleştirenler hem de bu işlemi yaptıran aileler hakkında yasal işlemleri başlatacağını duyurdu.
Hacamatın Tehlikeleri ve Uzman Görüşleri
Uzmanlar, hacamat uygulamalarının çocuklar üzerinde ciddi sağlık riskleri taşıdığını vurguluyor. Bu tür işlemler, bebeklerin sağlığını tehlikeye atmakla kalmayıp, aynı zamanda hayati önem taşıyan aşılar ve topuk kanı testleri gibi işlemler için de alternatif olamaz. Türk Pediatri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, bu konudaki endişelerini dile getirerek, “En basitinden enfeksiyon riski oluşur ki bu tür enfeksiyonlar küçük bebeklerde hızla yaygınlaşıp ciddi sonuçlara yol açabilir. Dolaşım bozukluklarına neden olabilir. Çok miktarda çocuktan kan çekildiği zaman kansızlık ortaya çıkabilir, çocuk şoka girebilir.” şeklinde uyarılarda bulundu.
Prof. Dr. Çokuğraş, ebeveynlere önemli bir mesaj ileterek, “Lütfen tıbbın dediklerinden ayrılmasınlar. Tıbbın alternatifi yoktur. Tıbbın alternatifi şarlatanlıktır.” ifadelerini kullandı. Bu tür uygulamaların, tıbbın sağladığı güvenilir ve bilimsel yöntemler yerine geçemeyeceğinin altını çizdi.
21. Yüzyılda Uyanık Olmak Gerek
Prof. Dr. Çokuğraş, sözlerine şöyle devam etti: “Son zamanlarda çocuklara aşılar yapılmıyor. Aşı karşıtlığı var. Halbuki biz o aşılarla pek çok hastalığı haritadan sildik. Ya da çocuklardan topuk kanı alınmıyor. Bunlardan vazgeçilirken de çok eskide kalmış, etkinliği kanıtlanmamış bir takım uygulamalar tekrar hortlatılıyor. Artık 21. yüzyıldayız. Bu tür uygulamaların çocuklarda olası zararlarına karşı uyanık olmak gerekir.”
Bu bağlamda, hukukçular da duruma dikkat çekerek, çocukların sağlığını tehlikeye atan uygulamaların çocuk ihmali veya istismarı kapsamına girebileceğini belirtiyor. Bu durum, çocukların aileleri hakkında koruma tedbirlerinin uygulanabileceği anlamına geliyor.