Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı ve Hava Kirliliği Üzerine Önlemler
Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı: Kasım
Günümüzde en yaygın kanser türlerinden biri olan akciğer kanseri, tedavi edilmediğinde ciddi sonuçlara yol açabilen bir hastalıktır. Bu bağlamda, akciğer kanserine yönelik farkındalığı artırmak amacıyla her yıl kasım ayı boyunca dünya genelinde “Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı” kutlanmakta, 17 Kasım ise “Akciğer Kanseri Farkındalık Günü” olarak belirlenmiştir. Tütün ve tütün ürünleri kullanımı, hava kirliliği gibi faktörler, akciğer kanserinin başlıca nedenleri arasında yer almaktadır.
Hava Kirliliği ve Sağlık Üzerindeki Etkileri
Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP) tarafından her yıl yayımlanan Kara Rapor’a göre, Türkiye’de 2022 yılında hava kirliliğine bağlı hastalıklardan dolayı 68 bin 440 kişi hayatını kaybetmiştir. Hava kirliliği ile ilişkili en yaygın ölüm nedenleri arasında kalp-damar hastalıkları, kronik solunum hastalıkları, kanserler, diyabet ve kronik böbrek hastalıkları ile solunum enfeksiyonları bulunmaktadır. Hava kirliliği kaynaklı ölümlerin en yüksek olduğu şehirler arasında İstanbul, İzmir, Bursa ve Ankara ön sıralarda yer almakta, bu illeri Manisa, Balıkesir, Aydın, Konya, Mersin ve Adana izlemektedir. Hava kirliliğinin en fazla etkilediği il Hakkari olurken, burada bu oranın yüzde 41,11 olduğu tespit edilmiştir.
Hava Kirliliğinin Kaynakları
THHP Koordinatörü Deniz Gümüşel, hava kirliliğinin en önemli nedenleri arasında fosil yakıt kullanımı, sanayi tesislerinde yapılan yakma dışı işlemler, atıklar, madencilik ve inşaat faaliyetleri ile tarım ve hayvancılık sırasında ortaya çıkan kirletici gaz ve partikül maddelerini sıralamıştır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından desteklenen Küresel Hastalık Yükü çalışmasına göre, hava kirliliği dünya genelinde ölüme neden olan riskler arasında ikinci sırada yer almaktadır. Hava kirliliği, KOAH, iskemik kalp hastalığı, inme, akciğer kanseri ve diyabet gibi hastalıkların da önemli bir tetikleyicisidir.
Önleyici Adımlar
Hava kirliliğini halk sağlığı açısından ciddi bir tehdit olarak değerlendiren Gümüşel, bu sorunun önlenmesi için atılabilecek bazı adımları şu şekilde belirtmektedir:
- Fosil yakıt kullanımını azaltmak ve alternatif enerji kaynaklarına yönelmek.
- Enerji ve sanayi tesislerini sıkı bir şekilde denetlemek.
- Toplu taşıma sistemlerini tercih ederek ulaşımı daha sürdürülebilir hale getirmek.
- Kent planlamalarını hava kalitesini artıracak şekilde düzenlemek.
Kadınların Hava Kirliliğinden Daha Fazla Etkilenmesi
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Akciğer Kanseri Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Pınar Akın Kabalak, hava kirliliğine sebep olan faktörler arasında ulaşım araçları, fabrikalar, orman yangınları ve inşaat malzemeleri gibi birçok kaynak bulunduğunu belirtmiştir. Araştırmalar, dış mekan hava kirliliğinin akciğer kanseri riskini yüzde 10 oranında artırdığını göstermektedir. Hava yollarımızı döşeyen dokular, her nefeste toksik maddelere maruz kalmakta, bu da kontrolsüz bir büyüme sürecine yol açmaktadır. Özellikle sanayisi gelişmiş toplumlarda bu risk daha belirgindir.
İç mekan hava kirliliği de önemli bir risk faktörüdür. Bina inşaatında kullanılan malzemelerde asbest bulunması ya da kötü malzeme kullanımı nedeniyle radon gazı açığa çıkabilir. Düşük gelirli toplumlarda ise fosil yakıtların kapalı alanlarda kullanılması, solunum yollarında hasara yol açarak kansere zemin hazırlayabilir.
Öneriler
Kabalak, hava kirliliğine bağlı hastalık riskini azaltmak için şu tavsiyelerde bulunmaktadır:
- Sigara ve diğer tütün ürünlerinden uzak durmak.
- Asbest içeren ürünlerin kullanılmaması.
- Orman yangınlarına neden olabilecek piknik faaliyetlerinden kaçınmak.
- Riskli meslek gruplarında iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymak.
- Toprak, su ve hava kirliliğine yol açan işletmelere yönelik idari işlemlerin yapılması.
- Küresel iklim krizi ile mücadelede uluslararası işbirliğine katılmak.