Magazin

Şakir Paşa Ailesi ve Sanatçıları: Mucizeler ve Skandallar

Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar

Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar

Bir televizyon dizisi ile ekranlara taşınan Şakir Paşa Ailesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinden başlayarak Cumhuriyet tarihine kadar kültür ve sanat dünyasına derin izler bırakmış, eşsiz bir aile hikayesine sahiptir. Kökleri Osmanlı’nın köklü ailelerinden birine dayanan bu aile, siyasi arenada olduğu kadar sanat ve edebiyat sahnesinde de sıkça adından söz ettiriyor. Yıllar boyunca adından söz ettiren bu ailenin merak edilen hayat hikayeleri, ‘Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar’ adlı dizide yer alan isimlerin de hayatlarına ışık tutuyor. İşte Cevat Şakir Kabaağaçlı, Fahrünnisa Zeid, Aliye Berger ve Füreya Koral’ın sanatçı kişilikleri:

CEVAT ŞAKİR KABAAĞAÇLI

Cevat Şakir Kabaağaçlı, bilinen adıyla Halikarnas Balıkçısı, Türk edebiyatında kendine özgü bir yer edinmiştir. Ege ve Akdeniz’in muhteşem doğal güzelliklerini ve insan hikayelerini ustalıkla kaleme almıştır. Bodrum’un tanıtımında büyük rol oynayan bu yazar, modern Türk edebiyatında çevre bilinci ile de ön plana çıkmıştır.

Lise öğreniminden sonra İngiltere’de denizcilik eğitimi almayı istemişse de ailesinin ısrarı ile Oxford Üniversitesi’nde tarih okumuştur. Ailesi, 1914 ında maddi sıkıntılar yaşamaya başlamış ve babası Mehmed Şakir Paşa, Afyon’daki Kabaağaçlı çiftliğine yerleşmiştir. Bir tartışma sırasında babası, Cevat Şakir’in silahından çıkan kurşunla vurularak hayatını kaybetmiştir. Cevat, bu olay nedeniyle cinayet çlamasıyla yargılanmış ve 15 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Yedi yıl cezaevinde kaldıktan sonra, baş gösteren verem hastalığı nedeniyle tahliye edilmiştir. “Hapishanede İdama Mahkûm Olanlar Bile Bile Asılmağa Nasıl Giderler” başlıklı öyküsünden ötürü İstanbul İstiklal Mahkemesi’nde yargılanmış ve Bodrum’a sürgün edilmiştir.

Şakir Paşa Ailesi ve Sanatçıları: Mucizeler ve Skandallar

Üç sürgün yarısını Bodrum’da geçirmiştir. Cezasının kalan kısmını İstanbul’da tamamladıktan sonra, çok sevdiği yerler ve doğal güzellikleriyle kaynaştığı Bodrum’dan uzak kalamamış ve buraya geri dönerek yaklaşık 25 yıl yaşamıştır. Bodrum’un Antik Çağ’daki adı Halikarnas’ı mahlas olarak benimseyen Cevat Şakir, burada balıkçılık dahil çeşitli işlerde çalışmış ve edebiyat yolculuğunun büyük bir kısmını da Bodrum’da gerçekleştirmiştir.

Şakir Paşa Ailesi ve Sanatçıları: Mucizeler ve Skandallar

FAHRÜNNİSA ZEID

Resme 14 yaşında başlayan Fahrünnisa Zeid, işgal yıllarında Sanay-i Nefise’nin ilk kadın öğrencileri arasında yer almıştır. Soyadını, Kral I. Faysal’ın kardeşi ve dönemin Irak büyükelçisi olan Emir Zeyd ile evlendikten sonra almıştır. Modern üslupta önemli bir ressam olarak tanınan Zeid, Fransa’da “Fahrelnisa” imlasıyla adını duyurmuştur. Özellikle geniş ebatta çalıştığı soyut resimleri ve çok renkli karmaşık desenleri ile tanınmaktadır.

Modern Türk resminin öncülerinden biri olan Fahrünnisa Zeid, soyut ve figüratif öğeleri bir araya getiren eserleriyle uluslararası alanda tanınmıştır. Paris ve Londra gibi sanat merkezlerinde sergiler açarak Türk resmini dünyaya tanıtmıştır. İlk sergisini 1944 yılında İstanbul’da kendi evinde açmış, bu sergiyi takiben Paris, Londra, New York, Brüksel gibi şehirlerde birçok sergi gerçekleştirmiştir.

ALİYE BERGER

Türkiye’nin ilk gravür sanatçısı olarak bilinen Aliye Berger, kendine özgü tarzıyla dikkat çekmektedir. Gravür sanatındaki başarısıyla yurt içi ve dışında birçok ödül kazanmış, eserlerinde günlük hayatın içsel ve soyut yönlerini işlemiştir. 1935’ten 1939’a kadar Berlin ve Paris’te kardeşi Fahrünnisa Zeyd’in yanında kalarak sanat hareketlerini gözlemlemiştir.

1947’de Karl Berger ile evlenen Aliye Berger, ay sonra eşini kaybettikten sonra Londra’ya gitmiş ve burada John Buckland Wright’in atölyesinde heykel ve gravür eğitimi almıştır. 1951’de Türkiye’ye döndüğünde, 150 gravür ile ilk kişisel sergisini açmıştır. Desen ve yağlı boya resimler yapmış olsa da çoğunlukla oyma baskı tekniğinde, -beyazın ara tonlarında eserler vermiştir.

Aliye Berger, zımpara kağıdı, kasap kağıdı ve tülbenti malzeme olarak kullanarak günlük yaşamın kalıplarını, İstanbul’un çeşitli köşelerini bazen gerçekçi, bazen de fantastik biçimde, özgün bir lirizm ve dışavurumculukla yansıtmıştır.

FÜREYA KORAL

Türk seramik sanatının öncüsü olan Füreya Koral, seramiği bir sanat dalı olarak ettiren ilk isimlerden biridir. Çeşitli formlarda oluşturduğu seramik çalışmaları, geleneksel Türk motifleriyle modern ı bir araya getirmiştir. Babası Mehmet Emin Koral ve annesi Şakir Paşa’nın kızı Hakkiye Hanım olan Füreya Koral, Türkiye’de çağdaş seramiğin öncülerindendir.

1947’de İsviçre’de öğrenmeye başladığı bu sanatı, Paris’te iki yıl çeşitli atölyelerde geliştirerek, Türkiye’de kişisel çabalarıyla hayata geçirmiş ve ilk Türk profesyonel kadın seramik sanatçısı olmuştur. Türkiye’nin ilk özel seramik atölyelerinden birini kurmuş ve sanatıyla Türk seramik geleneğine önemli katkılarda bulunmuştur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir