Sen Ağlama İstanbul 2. Bölüm Özeti
Başrollerini Simay Barlas, Aytaç Şaşmaz, Burcu Cavrar ve Tamer Levent‘in paylaştığı Sen Ağlama İstanbul‘un 2. bölümünde; Şehrazat ve Ferhat’ın aşklarına sahip çıkmaları izleyicilerde büyük bir etki yarattı.
Son bölümdeki olaylar ise oldukça heyecan vericiydi. Ferhat’ın kurtuluşu, hem kendi hem de Şehrazat’ın ailesi için mutluluk kaynağı olurken; Mahpare’nin nikah ısrarı Cemşit’i huzursuz etti.
Kahvaltı sonrası Büyükbey’e iğne yapmaya giden Şehrazat, çıkmak üzereyken Büyükbey onunla konuşmak istedi. Büyükbey, “Benim içimde bir yara var ama bu yara, ne iğneyle ne de ilaçla geçer. Sana ‘Ferhat’ın yaşaması için her şeyi yapar mısın?’ diye sormuştum, hatırlıyor musun? Sen de ‘Gereksirse canımı bile veririm’ demiştin. Korkma, canını istemeyeceğim. Ben damadıma bir kız istiyorum. Kubat’la evlenip benim için çocuk doğuracak bir kız. O çocuk, soyumu devam ettirecek, benim varisim olacak. Kubat’la evlenmeni ve ondan bir çocuk doğurmanı istiyorum Şehrazat. Senden isteğim budur” dedi.
Bu teklife sinirlenen Şehrazat, “Büyükbey, siz benden ne istediğinizin farkında mısınız? Yaptıklarınıza minnettarım ve Ferhat için canımı veririm ama damadınızla evlenmem mümkün değil. Ben Ferhat’ı seviyorum ve ondan başka kimseyle olamam. Bu teklifi duymazdan geleceğim. Hiçbir kadın böyle bir şey yaşamak istemez” yanıtını verdi.
Ardından Ferhat’ı ısrarla dışarı çağıran Şehrazat, “Bizim istikbalimiz için buradayız” derken; Ferhat, “Benim hissetiklerimden daha mühim hiçbir şey olamaz” dedi. Ferhat masadan kalkıp giderken onun peşinden giden Şehrazat, nişanlısından özür diledi. İkili barışırken; Cemşit de eşiyle konuşup Ferhat’ın damadı olamayacağını ifade etti.
Ertesi sabah Büyükbey’i ziyarete giden Cemşit, başından beri Ferhat ile kızının evlenmesini istemediğini belirtti ve ondan bu evliliğe engel olmasını istedi. Bunu tek yol olarak ifade eden Büyükbey, “Senin kızın Şehrazat, benim yeğenim Kubat ile evlenecek” dedi.
Aynı anlarda Şirin ile kavga eden Kubat, “Belki de anne olamıyorsan bunda bir hayır vardır” dedi. Kubat’a sinirlenip babasına giden Şirin, onu Haşim ve Cemşit ile konuşurken duydu.
Şirin, babasının Kubat’ı evlendirmek üzere olduğunu duyarken; Haşim de “Beyim, çocuklar birbirlerini seviyorlar” diye itiraz etti. Bunun üzerine Büyükbey, “Oğlun Şehrazat’ı sevseydi başını belaya sokmazdı. Hala hayatta olduğuna şükretsin o. Size fikrinizi sormuyorum, kararımı bildirmek için çağırdım. Kubat, Şehrazat’la evlenecek o kadar. İkinize de otelden hisse veriyorum, hayırlı olsun” yanıtını verdi.
Haşim, eşiyle ne yapacaklarını konuşurken; Ferhat ile Şehrazat da nikah tarihi almaya karar verdi. Kızını yanına çağıran Cemşit, “Benim bu evliliğe rızam yok Şehrazat, o oğlanın akıbeti belli değil. Tekrar başını belaya sokarsa sen ne olacaksın? Neyse ki Büyükbey seni benden istedi” dedi.
Buna itiraz eden Şehrazat ise “Ben Ferhat’la sözlüyüm. Ve sözümün arkasında durup onunla evleneceğim” dedi. Büyükbey’in kararını öğrenen Kubat, sevmediği biriyle evlenemeyeceğini “Ben o hatayı bir kere yaptım. Bir daha o çukura düşmeyeceğim” şeklinde ifade etti.
Kızının bir şey yiyip içmediğini öğrenen Büyükbey, Şirin’in yanına gitti. Şirin ise babasına her şeyi duyduğunu söyledi. Kızına sabretmesini öğütleyen Büyükbey, “Ya Kubat ölür ya da soyumuzu devam ettiren biri olarak yaşamaya devam eder. Sizinki sözde bir ayrılık olacak ama bunu sadece ikimiz bileceğiz. Zaten o kızın aklı fikri okumakta” dedi. Şirin ise “O kız çocuğu doğurduktan sonra gidecek. O çocuğun annesi ben olacağım, onu ben büyüteceğim” dedi. Büyükbey de “Tabii ki öyle olacak. İşte o zaman Kubat’la gerçek bir aile olacaksınız” ifadelerini kullandı.
Olanları duyan Ferhat, öfkeden deliye döndü. Şehrazat’ı asla bırakmayacağını söyleyen Ferhat, soluğu Cemşit’in kapısında aldı. Sinirlenen Cemşit, Ferhat’a “Bu iş bitti. Kızım Büyükbey’in gelini olmaya razı” derken; Şehrazat gelip öyle bir şey söylemediğini ifade etti. Ferhat’ı kovan Cemşit, Şehrazat’a “Onu öldü farz edeceksin” diye son sözünü söyledi.
İyice sinirlenen Ferhat, soluğu Büyükbey’in kapısında alırken Şehrazat da onun peşinden gitti. İkili kapıda tartışırken; arabayla Kubat geldi. Şehrazat ile ilk kez karşılaşan Kubat, Ferhat’a “Burada böyle esip gürleyeceğine gel seninle içeri girelim. Amcama sen anlat derdini” cevabını verdi. Kubat, korkmadığını söyleyen Ferhat’a inanmayıp “Sen bu gidişle bizim nikahı hızlandırırsın” dedi.
Şehrazat, Ferhat’ı bir kez daha kaybetmek istemediğini ve gitmeleri gerektiğini söylerken; Kubat, “Vay be aşka bak. Az zaman varken tadını çıkarın” dedi. Bir kez daha Şehrazat’ı bırakmayacağını ifade eden Ferhat, nişanlısının elini tutup orayı terk etti.
Günlerdir evden çıkmadığını söyleyen Şehrazat, beyazlar içinde okula giderken; Şirin de babasının yolladığı boşanma dilekçesini aldı. Sinir krizi geçiren Şirin, “Kubat benim kocam. Hepinizden nefret ediyorum. En çok senden nefret ediyorum Kubat” diyerek kocasının kıyafetlerini yırtmaya başladı.
Gizlice buluşan Şehrazat ile Ferhat, kaçmak için plan yaparken; Şirin de Kubat’a hayaller kurmamasını söyledi. Kubat ise “Nasıl seninle evlenirken fikrim sorulmadıysa şimdi de öyle” yanıtını verdi.
Ertesi sabah Büyükbey’e giden Şehrazat, kapıda beklerken Şirin onu gördü. Üzerine giden Şirin, “Sen tarihin tozlu sayfalarında yok olup gideceksin, geriye sadece Kubat ve ben kalacağız” dedi. Ardından Büyükbey ile konuşan Şehrazat, ısrarla “Kalbim bir başkasına ait. Neden beni seçtiniz?” dedi. Büyükbey ise “Zamanı gelince öğreneceksin. Şimdi git düğüne hazırlan. Öğleden sonra gelinliğini ve takılarını göndereceğim” dedi.
Eve gelen paketleri gören Şehrazat, gece gizlice Ferhat ile buluştu. Ona kaçmaktan başka çareleri olmadığını ifade eden Şehrazat, “Yarın sabah olur mu?” dedi. Bahçeye gelen Cemşit, kızına neden uyumadığını sorarken; Büyükbey’in nikah tarihi aldığını söyledi.
Şehrazat, Ferhat ile kaçacaklarını arkadaşı Sacide’ye telefonla bildirirken; Sacide’nin yanında çalışan Fahriye, Büyükbey’e bir mektup bıraktı.
Ertesi sabah Ferhat ve Şehrazat kaçarken; Büyükbey de Fahriye’nin mektubunu okudu ve ikilinin Bursa’ya kaçtığını öğrendi. Ferhat ve Şehrazat, Bursa için otobüse binmek üzereyken; Şehrazat kararsız kaldı. Çok sinirlenen Büyükbey ise sağ kolu Salih’e “Bana onları getireceksin, ölü ya da diri” diye emir verdi.
Şehrazat ile Ferhat, otobüsle Bursa’ya giderken; Cemşit de kızının mektubunu okudu. Şehrazat ile Ferhat’ın kaçmasına sosyal medyadan yorum yağdı:
- “Kalbim Şehrazat için paramparça oldu”
- “Büyükbey asla vazgeçmeyecek”
- “Ferhat’ın başına gelmeyen kalmadı”
- “Şehrazat ile Ferhat’ın aşkına yazık olacak”
- “Kubat, Şehrazat’tan etkilendi”
- “Bu hikayenin kaybedeni Şirin olacak”