Yeni yılda sensiz olacağım
İşte bitti bir yıl daha, nasıl geçti anlamadım derler ya; ben her gününü, her saatini anladım. İçim kavruldu acıdan, kanadı, hatta geçmedi günler; önce gece, sonra sabah olmadı. Bir yıl daha eksildi ömrümden, bir yıl daha bitti. Elimde bir senin hayalin kaldı, bir de ne kadar süreceğini bilmediğim bir ömür….
Bu ızdırap biçiyorken gönlümü kanatarak, zamana karşı koyamamak insan acizliği; zaten çok aciz değil miyiz, büyük sanırken kendimizi? Bir zerre kadar değerimiz yokken koca evrende, şu dünya denilen bize göre büyük ama özünde kum tanesi kadar olan taş parçası üstünde, karıncadan bile daha küçük değil miyiz?
Zamanı da biz yaratmadık mı? Biz insanlar belirlemedik mi ayı, yılı, günü? Şimdi sensiz geçen bütün günlere, bir de yeni yıl ekleyen insanoğluna mı kızmalı? Ne anlamı var zamanın, saatin, takvimin ne anlamı var? İster 2013 olsun, ister 2053, kalbim bu acıyla tutuşuyorken, bana yeni yıl ne yazar? Ben sensizliğin çemberindeyim, günlerim sen, ayım belirsiz, saatin içindeki dakikaları sayarak beklerken dönersin diye, nasıl yılı düşüneyim kedersiz?
Aslında boşuna bu bekleyişler biliyorum. Bu acı da, bu zaman da geçecek… Zaten zaman dediğin ne ki? Güneşin etrafında dönüp duruyoruz, ona da gün diyoruz. Bir kayboluyor güneş göz önünden, bir ortaya çıkıyor. Biz de ona göre bir uyuyoruz, bir uyanıyoruz. Böyle geçiyor ömür…..
Yılbaşı geceleri, herkes 10’dan geriye doğru sayıp sevdiğine sarılacak ve benim en çok o anda gözlerim dolacak. Kimsesizliğim suratıma tokat gibi inecek ve bir daha aklıma gelecek sensizlik, yine canım yanacak. Yoksa yıl 2014 olmuş, 2055 olmuş ne fark eder?
Yıllar geçtikçe ben böyle yalnız mı kalacağım? Her yeni yılda başka birinin yokluğuna mı ağlayacağım? Bu düzende bir tuhaflık yok mu? Bu yıl sen yoksun diye gözyaşım, seneye kim bilir neler olacak, belki dolu dizgin aşık olacağım, belki yine yalnız kalacağım; kim bilir?
Yok! Bu böyle olmaz! Akıl işi değil her yeni yılda üzmek kendini… O zaman değiştirmeli şu kalp denilen organın işleyişini. Kalk kızım ayağa! Bu ömür senin, topla kendini! Yeni yıla yeni bir kalple gireceksin işte, iyi değil mi? Yeni bir eve taşınmak gibi! Yeni bir deftere başlamak gibi! İçinde ben yaşadıktan sonra, o sayfalara ben yazdıktan sonra, yeni birini ben sevdikten sonra; gerisi önemli mi?
Yeni yıla sensiz de girebilirim ama önemli olan hala sevgiye inanıyor olmam değil mi? Nasılsa bulurum şu hayat yolunda elimden tutacak doğru kişiyi… Ah, ne iyi olmuş gittiğin be eski sevgili…..
Candan Ünal
Yazar, İlişki Danışmanı