Türkiye’de Düşen Doğurganlık Oranı ve Hükümet Politikaları
Düşen Doğurganlık Oranı ve Hükümet Politikaları
Areda Survey araştırma şirketinin gerçekleştirdiği kapsamlı bir araştırmaya göre, Türkiye genelinde 2.503 kişinin katılımıyla yapılan bu çalışmada Türk halkının yüzde 79,8’i son yıllarda gözlemlenen düşen doğurganlık oranlarıyla başa çıkmak için hükümetin yeni ve etkili politikalar geliştirmesi gerektiğini ifade ediyor. Araştırma sonuçları, bu talebin özellikle gençler arasında daha fazla ön plana çıktığını gösteriyor.
Gençlerin Talepleri Ön Planda
Katılımcıların yaş gruplarına bakıldığında, 18-34 yaş aralığındaki gençlerin bu düşünceyi en yüksek oranda, yani yüzde 85,7 ile desteklediği görülüyor. Bu durum, geleceğin ebeveynleri olan gençlerin, aile kurma konusunda daha fazla teşvik ve destek beklediğini ortaya koyuyor. Gençler, hükümetin bu alanda daha aktif politikalar geliştirmesini istiyor.
Diğer yaş gruplarının görüşleri ise şu şekilde sıralanıyor:
- 55 yaş ve üzeri: %80,1
- 35-54 yaş aralığı: %74,1
Aynı zamanda, düşen doğurganlık oranlarıyla ilgili hükümetin yeni bir politika geliştirmesinin gereksiz olduğunu düşünenler arasında en yüksek oran, 35-54 yaş aralığındaki katılımcılarda %25,9 olarak belirlenmiştir. Bunu sırasıyla %19,9 ile 55 yaş ve üzeri, %14,3 ile 18-34 yaş aralığındaki katılımcılar takip etmektedir.
Doğum İzni Süresinin Uzatılması
Yapılan araştırmada, halkın yüzde 52,6’sı çalışan kadınların doğum sonrası annelik izninin bir yıla kadar uzatılmasının, düşen doğurganlık oranlarına olumlu bir etkisi olacağı düşüncesindedir. Bununla birlikte, %47,4’lük bir kesim bu uygulamanın doğurganlık oranlarına olumlu bir etkisinin olmayacağını savunuyor.
Özellikle erkek katılımcıların bu konuda daha yüksek bir oranda (yüzde 56,6) böyle bir uygulamanın doğurganlık oranlarını artırmayacağını düşünmesi dikkat çekici. Cinsiyetler arası bu farklılık, toplumda cinsiyet rolleri ve ebeveynlik ile ilgili algıların nasıl şekillendiğine dair ipuçları veriyor.
Yaş Gruplarına Göre Görüşler
18-34 yaş aralığındaki katılımcılara bakıldığında, %50,9’unun çalışan kadınların doğum izninin bir yıla kadar uzatılmasının doğum oranlarına olumlu bir etkisi olacağını düşünmediği görülüyor. Geri kalan %49,1 ise bu konuda daha olumlu bir görüş sergiliyor.
35-54 yaş grubundaki katılımcıların %53,1’i doğum izni süresinin uzatılmasının olumlu bir etki yaratacağına inanırken, %46,9’u ise bunun aksine bir görüşe sahip. 55 yaş ve üzeri grupta ise bu oran %56,3 olarak belirlenmiştir. Bu grup, doğum izninin uzatılmasının doğurganlık oranlarına olumlu yansımayacağı görüşünü savunan %43,7’lik bir oranla dikkat çekmektedir.
Araştırmanın Metodolojisi
Bu önemli araştırma, 28 Mayıs – 31 Mayıs 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilmiş ve toplamda 2.503 kişinin katılımı sağlanmıştır. Araştırma, kantitatif yöntemler arasında yer alan CAWI tekniği ile ‘Areda Survey’in Profil Bazlı Dijital Paneli’ kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bu metodoloji, katılımcıların düşüncelerini ve beklentilerini daha etkili bir şekilde yansıtmayı amaçlamaktadır.