Kokunun İlk İzlenimdeki Rolü ve Doğurganlık İlişkisi

Kokunun İlk İzlenimdeki Önemi

İlk izlenimlerde kokunun önemli bir etken olduğu sıkça dile getirilir. Uzun bir süre boyunca, kadınların çocuk sahibi olma olasılıklarının en yüksek olduğu dönemlerde erkeklere daha çekici kokular yaydığı düşünülüyordu. Ancak, yeni bir araştırma bu inancı sorguluyor ve ‘fertil kadın’ kokusunun bir efsane olduğunu ortaya koyuyor.

Leipzig Üniversitesi’nden araştırmacılar, 20-30 yaş aralığındaki 29 kadının kokularını değerlendirmek amacıyla 91 erkekle bir çalışma gerçekleştirdi. Katılımcı kadınların hepsi vejetaryen veya vegan bir diyet uyguluyordu, sigara içmiyorlardı ve son altı aydır hormonal ilaç kullanmamışlardı. Araştırma sürecinde erkeklerden, kadınların adet döngülerinin farklı dönemlerinde koltuk altlarına yerleştirilen pamuklardan alınan kokuları değerlendirmeleri istendi. Erkekler, bu kokuları çekicilik, hoşluk ve yoğunluk gibi kriterler üzerinden puanladılar.

Daha önceki inançlara göre, erkeklerin kadınların yumurtlama döneminin en yoğun olduğu, yani yumurtlamadan bir gün önce ve yumurtlama günü aldıkları kokuları daha çekici bulacağı düşünülüyordu. Bu dönem, bir kadının hamile kalma olasılığının en yüksek olduğu zaman dilimidir. Ancak, araştırmada çekicilik derecelendirmeleri ile doğurganlık arasında herhangi bir bağlantı bulunamadı.

Kimyasal analizler de, doğurgan kadınların kokusunun kimyasal yapısında belirgin bir fark olmadığını ortaya koydu. Royal Society B dergisinde yayımlanan çalışmada, araştırma ekibi şu ifadeleri kullandı: ‘İnsanların eş seçimi kararları, potansiyel eşlerin kalitesine bağlıdır ve dolayısıyla onların fiziksel çekiciliğinin değerlendirilmesine dayanır.’ Kadınların fiziksel görünümündeki küçük değişikliklerin, örneğin yüz veya seslerindeki değişikliklerin, o andaki doğurganlık durumu hakkında bilgi verebileceği öne sürülmüştür.

Benzer bir şekilde, vücut kokusundaki ufak değişikliklerin de kadınların doğurganlığı hakkında bilgi verdiği düşünülmüştür. Sonuç olarak şunları belirttiler: ‘Sonuçlarımız, erkeklerin kadınların vücut kokusuna olan ilgisinin kadın doğurganlığı tarafından olumlu yönde tahmin edildiğine dair bir kanıt ortaya koymadı.’ Ayrıca, bir kadının koltuk altı kokusunun kimyasal bileşimi, onun mevcut doğurganlık durumundan veya dalgalanan yumurtalık hormonu seviyelerinden etkilenmemiştir.

Öte yandan, İsviçre’deki Bern Üniversitesi’nde gerçekleştirilen önceki araştırmalar, adet döngüsünün en doğurgan dönemindeki kadınların daha çekici bir kokuya sahip üreme hormonları salgıladığını ortaya koymuştur. Toplam 28 kadın, vücut kokularını bağışladı ve bu örnekler daha sonra 57 erkek tarafından 0-100 arasında derecelendirildi. Hormon seviyeleri, tükürük örnekleri kullanılarak belirlendi. Yüksek östrojen ve düşük progesteron seviyelerine (doğurganlığın bir göstergesi) sahip kadınların daha çekici bir kokuya sahip olduğu sürekli olarak değerlendirildi.

Ayrıca 2016 yılında yayınlanan ayrı bir araştırma, en doğurgan dönemlerindeki kadınların diğer kadınlara daha çekici geldiklerini öne sürdü; bu durum ise evrimsel açıdan açıklanması zor bir durum olarak değerlendirildi.

• Kokunun çekiciliği ve doğurganlık arasındaki ilişki
• Kadınların diyet ve sağlık durumları
• Adet döngüsü ve koku üzerindeki etkileri
• Önceki araştırmalar ile yeni bulguların karşılaştırılması