Kaşıntı ve Kanser İlişkisi: Yeni Araştırma Sonuçları
Johns Hopkins Tıp Fakültesi ve Münster Üniversite Hastanesi’nden bilim insanları, şiddetli kaşıntının kanserin erken bir belirtisi olabileceğine dair çarpıcı bulgular elde etti. 2013-2017 yılları arasında gerçekleştirilen araştırmada, kaşıntı şikayeti ile hastaneye başvuran 17.000 hasta ile aynı dönemde kaşıntı belirtisi göstermeyen yaklaşık 5 milyon hastanın verileri karşılaştırıldı.
Amerikan Dermatoloji Akademisi Dergisi’nde yayımlanan araştırmaya göre, kaşıntı yaşayan hastaların, özellikle aşağıdaki türde tümörleri geliştirme riski daha yüksek bulunmuştur:
- Karaciğer ve safra kesesi tümörleri
- Hematopoietik sistem tümörleri (örneğin lösemi, lenfoma)
- Cilt tümörleri
NTV’nin haberine göre; kaşıntı şikayeti olan hastalarda, tümör geliştirme olasılığının 6 kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Ancak, kaşıntı ile cilt döküntüsü arasındaki ilişki henüz tam olarak açıklığa kavuşturulamamıştır. Bazı hastalarda döküntü görülmezken, özellikle lösemi, bronşiyal karsinom ve multipl miyelom gibi kanser türlerinde döküntüler kaydedilmiştir.
Araştırmanın liderleri Valerie Larson ve Sonja Stände, bu bulguların doktorların şiddetli kaşıntı semptomlarını değerlendirmelerine yardımcı olacağını vurgulamıştır. Bu durum, hem hastaların hem de sağlık profesyonellerinin dikkatini çekecek önemli bir gelişme olarak öne çıkmaktadır.