40 Yaş Sonrası Vajina Sağlığını Korumanın 6 İpucu
Kadın bedeni, yaşam boyunca birçok değişim geçirir ve bu değişimlerin en önemli etkilerinden biri vajina sağlığı üzerindedir. Moda, yaşam tarzı, güzellik ve sağlık konularında içerik sunan dijital platformlar, özellikle 40 yaşından sonra vajina sağlığını korumak için önemli ipuçları sunmaktadır. Uzman görüşlerine dayanarak derlenen bu 6 ipucu, yaşlanmayla birlikte değişen ihtiyaçları karşılamak için faydalı olacaktır.
1. Pelvik Taban Egzersizleri
Kırklı yaşlardaki kadınların yaklaşık %40’ı ve 50 yaş üzerindeki kadınların neredeyse yarısı, farklı derecelerde idrar kaçırma problemi yaşamaktadır. Bu durum, pelvik kasların zayıflamasından kaynaklanır ve egzersiz yaparken, öksürürken veya gülerken idrar sızıntısına yol açabilir. Hamilelik, doğum, menopoz ve obezite gibi faktörler bu durumu tetikleyebilir. Düzenli pelvik taban egzersizleri, zayıflamış kasları güçlendirerek idrar kaçırmayı önlemeye yardımcı olabilir. Bu egzersizler oldukça basittir ve günlük yaşamda fark edilmeden uygulanabilir. Örneğin, tuvalete gittiğinizde idrar akışını durdurmayı deneyerek pelvik tabanınızı çalıştırdığınızı hayal edebilirsiniz.
2. Kendi Kendine Tedavi Yapmayın
Birçok kadın, vajinal kaşıntı ve akıntıyı otomatik olarak mantar enfeksiyonuna (Candida) bağlayarak reçetesiz satılan kremlerle tedavi etmeye çalışır. Ancak uzman Dr. Sabrina Bergstein, “Maya enfeksiyonları yaygın olmakla birlikte, kadınların yaklaşık %75’i hayatlarının bir döneminde bu enfeksiyonları yaşasa da, bu yalnızca üç yaygın vajinal enfeksiyondan biridir. Diğer iki enfeksiyon; vajinadaki bakterilerin aşırı çoğalmasından kaynaklanan bakteriyel vajinoz ve cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon olan trichomoniasis’tir,” diyerek dikkat çekiyor. Dr. Bergstein, “Hem vajinozis hem de trichomoniasis, mantar enfeksiyonuna benzer semptomlar gösterebilir ve tedavi edilmeden bırakılmamalıdır. Bu tür durumlarda yalnızca bir uzman güvenilir bir teşhis koyabilir,” diyerek profesyonel yardım almanın önemini vurguluyor.
3. Aşırı Kanama Varsa Doktora Danışın
Dr. Bergstein, “Menopoz dönemine yaklaşırken adet aralıklarınızda değişiklikler olabilir; bu süreler daha kısa veya daha uzun hale gelebilir. Ancak yaşla birlikte adet kanaması her zaman artmaz,” diye açıklıyor. “Eğer kanama belirgin şekilde artarsa veya daha sıklaşırsa, örneğin her iki haftada bir oluyorsa, sadece jinekologunuz ciddi sağlık sorunlarını dışlayabilir. Aşırı kanama, miyomlar (iyi huylu rahim tümörleri), anemi veya hormonal sorunların belirtisi olabilir. Çok nadir durumlarda ise rahim ağzı, rahim veya yumurtalık kanseri ile ilgili bir işaret olabilir,” şeklinde ekliyor.
4. Doğum Kontrolüne Devam Edin
Menopoz dönemine yaklaşsanız bile, adetleriniz düzensizleşmişse doğum kontrolü yapmaya devam etmeniz önemlidir. Dr. Bergstein, “Adetiniz ne kadar düzensiz olursa olsun, herhangi bir adet kanaması devam ediyorsa, hamile kalma ihtimali vardır,” diyerek, “Hamilelik, son adet kanamanızdan en az bir yıl sonra kesin olarak dışlanabilir,” şeklinde bilgi veriyor. Ayrıca, doğum kontrolü yalnızca hamilelikten korunmayı sağlamaz, aynı zamanda HIV, klamidya veya frengi gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı da koruma sunar. Dr. Bergstein, “Hormonal doğum kontrolü kullanıyor veya menopoz sonrası hamile kalma şansınız kalmamış olsa bile, monogam olmayan ilişkilerde her zaman korunma için prezervatif kullanmanızı öneriyorum,” diyerek cinsel sağlık için önlemlerin önemine dikkat çekiyor.
5. Pedlerden Kaçının
Sürekli ped kullanımı, vajinal tahrişe neden olabilir. Dr. Bergstein, “Pedin plastik alt yüzeyi, hava akışını engeller; bu da ısı ve teri tutar. Aynı pedi uzun süre kullanmak, bakteriyel mantar enfeksiyonlarına yol açabilir. Sürekli sürtünme de dudaklarda tahrişe yol açabilir,” diye belirtiyor. “İç çamaşırınızı ve pedlerinizi düzenli olarak değiştirin. Slipeinlagen kullanmaya devam ederseniz, bunları en az dört saatte bir değiştirin ve parfümsüz, hava alabilir ürünler tercih edin,” şeklinde önerilerde bulunuyor.
6. Düzenli Cinsel İlişki
Menopoz sonrası östrojen seviyeleri düştüğünde, vajina dokusu incelir ve düzleşir. Bu durum, cinsel ilişki sırasında ağrı, kaşıntı ve kuruluk gibi sorunlara yol açabilir. Düzenli cinsel ilişki, vajinanın nem dengesini koruyarak bu semptomların önlenmesine yardımcı olabilir ve elastikiyetini artırabilir. Cinsel ilişki sırasında vajinal kuruluk hissediyorsanız, iyi bir kayganlaştırıcı kullanımı rahatlık sağlayabilir. Cinsel olarak aktif olmayan kadınlar ise, alternatif olarak bir vibratör ile kendilerini uyararak bu sorunla başa çıkabilirler.