Antibiyotiklerin Bağırsak Mikrobiyomu Üzerindeki Etkileri
Antibiyotiklerin Bağırsak Mikrobiyomu Üzerindeki Etkisi
1928 yılından bu yana antibiyotikler, hayatı tehdit eden birçok enfeksiyonu tedavi etme konusunda devrim niteliğinde bir rol oynamıştır. Ancak, bu tedavi sürecinde kötü bakterileri yok etme çabası, iyi bakterilerin de zarar görmesine neden olabilmektedir. New York Times’a konuşan gastroenterolog Dr. Tien Dong, çoğu insan için antibiyotiklerin bağırsak mikrobiyomu üzerindeki etkilerinin genellikle geçici olduğunu belirtmiştir. Dr. Dong, “Eğer genel sağlığınız iyiyse, muhtemelen bağırsaklarınız kendi kendine iyileşecektir,” diyerek bu sürecin doğal bir süreç olduğunu vurgulamaktadır.
Yine de, bu iyileşmeyi desteklemek için bazı önlemler almak faydalı olabilir. Yapılan araştırmalar sınırlı olsa da, atılacak en önemli adım sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmektir.
Antibiyotikler Bağırsaklarınıza Ne Yapar?
Dr. Dong, antibiyotiklerin bağırsakta bulunan mikropları, orman yangınlarının bir ormanda yarattığı hasara benzeterek açıklamaktadır. Yangın sonrası orman yenilenir, ancak eski çeşitliliğine göre daha az çeşitlilikle. Benzer şekilde, antibiyotik kullanımı sonrasında bağırsaklarda da aynı durum yaşanır. İlk geri dönen bakteriler, hızlı büyüyen türlerdir ve bu da daha az çeşitlilikle sonuçlanan daha az sağlıklı bir mikrobiyom oluşturur.
Kanada’daki Simon Fraser Üniversitesi’nden mikrobiyal genomikçi Amy Langdon, geniş spektrumlu oral antibiyotiklerin tüm doğal bağırsak florasını yok etmeyeceğini belirtmektedir. Yangından sonra hayatta kalan bazı bitkilerin varlığını sürdürmesi gibi, iyi bakteriler de sindirim sisteminin antibiyotiklerin ulaşamadığı kısımlarında saklanabilir. Dr. Langdon, “Bağırsağı yeniden beslemek için bu hayatta kalan bakterilere güveniyoruz,” demektedir. Zamanla, bu hayatta kalan bakteriler, yiyeceklerden veya diğer insanlardan ve hatta evcil hayvanlardan edindikleri yeni bakterilerle birlikte sağlıklı bir mikrobiyomu yeniden inşa edebilir.
Bağırsak mikrobiyomunun iyileşme süresi, küçük çocuklar, yaşlı yetişkinler veya sık antibiyotik kullanan bireylerde daha uzun sürebilir. Ancak Dr. Dong, çoğu yetişkinin bağırsaklarının birkaç ay içinde normale döneceğini ifade etmektedir.
Antibiyotiklerden Sonra Ne Yemeliyim?
Arizona Üniversitesi Kanser Merkezi’nde bağırsak mikrobiyomunu araştıran immünobiyolog Pawel Kiela, beslenmenin antibiyotik sonrası iyileşme sürecindeki en önemli unsurlardan biri olabileceğini belirtmektedir. Bazı gıda türleri, “iyi” mikropların büyümesini teşvik ederken, “kötü” mikropların da etkisini kırmaya yardımcı olmaktadır. Dr. Langdon, diyetinize zencefil eklemenizi öneriyor; zira zencefilin, mide bulantısı, şişkinlik ve gaz gibi antibiyotik kullanımıyla ilişkili bazı semptomları azalttığına dair kanıtlar bulunmaktadır. Zencefili çay yapmak için suda demlemek veya bir çorba kaşığı rendelenmiş zencefili smoothie ile karıştırmak iyi bir seçenek olabilir.
Dr. Kiela, sağlıklı bağırsak bakterilerinin genellikle lifleri tercih ettiğini vurgulamaktadır. 2021 yılında gerçekleştirilen bir çalışmada, bilim insanları insan dışkı bakterilerini iki grup fareye nakletmiştir: Bir grup düşük lifli bir diyetle, diğer grup ise yüksek lifli tahılların bir karışımını içeren standart fare yemiyle beslenmiştir. Antibiyotik verildikten sonra, düşük lifli diyet uygulayan farelerin bağırsak çeşitliliği, standart diyet uygulayanlara göre daha yavaş iyileşmiş ve bazı iyi bakteriler asla yeniden oluşmamıştır. ABD Federal sağlık yetkilileri, yaşa ve cinsiyete bağlı olarak günde en az 21 ila 38 gram lif tüketilmesini önermektedir. Dr. Kiela, bu miktarın hedeflenmesi gereken iyi bir seviye olduğunu belirtmekte ve soğan, sarımsak, pırasa, muz, kuşkonmaz, enginar, yulaf ve baklagillerin harika lif kaynakları olduğunu eklemektedir.
Dr. Dong, antibiyotiklerin bazı bireylerde ishal, şişkinlik ve kramplara neden olabileceğini, bu nedenle yüksek lifli gıdaların şişkinlik ve gaz gibi semptomları daha da kötüleştirebileceğini belirtmektedir. İlaç alırken büyük bir salata ya da bir tabak sebze yemek istemiyorsanız, belirtileriniz düzelen kadar beklemenin bir sakıncası olmadığını ifade etmektedir.
Dr. Kiela, kimchi veya kefir gibi fermente yiyeceklerin, kaybettiğiniz iyi bakterilerin yerini almasına yardımcı olabileceğine dair bazı sınırlı kanıtlar olduğunu sözlerine eklemektedir.
Probiyotik Almalı mıyım?
On yıldan fazla bir süre önce yapılan araştırmalar, probiyotik takviyelerinin antibiyotiklerin neden olduğu ishal ve kramp gibi ani yan etkileri azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir. Bu durum, doktorların antibiyotiklerle birlikte probiyotik takviyeleri önermeye başlamasına yol açmıştır. Ancak daha yeni ve daha sağlam araştırmalar, probiyotik takviyelerinin antibiyotik kullanımından sonra bağırsak mikrobiyomuna önemli bir fayda sağlamadığını ortaya koymaktadır. Hatta bazı araştırmalar, probiyotiklerin bağırsak iyileşmesini yavaşlatabileceğini öne sürmektedir.
Dr. Kiela, sınırlı sayıda mikrobiyal türün takviyeler yoluyla bağırsağa girdiğinde, bu türlerin yer ve besin için rekabet ettiğini ve hatta kendi yararlı bağırsak bakterilerinizin yeniden büyümesini engelleyen kimyasallar üretebileceğini ifade etmektedir. Sonuç olarak, probiyotik almanın muhtemelen kimseye zarar vermeyeceğini, ancak bağırsak mikrobiyomunun tam olarak eski haline gelmesine yardımcı olmayacağını belirtmektedir.