Güzellik

Kalıcı Makyajın İncelikleri

Kalıcı makyaj, güzellik ritüelinizi bir adım öteye taşıyor. Çekiciliği vurgulamak, bakımlı ve özenli görünmek isteyenler için adeta bir sihirli değnek gibi işlev görüyor. Bu modern güzellik ritüeli, her anın tadını çı kadınlar için bir zaman tasarrufu ve özgüven kaynağı haline geliyor.

Kaşlarınıza, dudaklarınıza, göz kapaklarınıza ve farklı bölgelere uygulanan bu özel teknik, günün her anında iyi görünmenizi sağlıyor. Uykudan uyanırken bile, yüzünüzde bir gülümseme ve makyajın taptaze çizgileriyle karşılaşmak, güne pozitif enerjiyle başlamanın garantisi olabilir. Kalıcı makyajın güzellik dünyasındaki yolculuğunu ve uygulamalara dair incelikleri Brows By Tuğçe’nin , Kalıcı Makyaj Sanatçısı ve Master’ı Tuğçe Dönmez’den dinledik.

İşinizi çok severek yapan bir ‘Kalıcı Makyaj Sanatçısı’sınız. Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Tuğçe Dönmez. Şu an Nişantaşı’nda Brows By Tuğçe ismini verdiğim stüdyom var ve burada 7. senemizi dolduruyoruz. Kalıcı Makyaj Sanatçısı ve Master’ı olarak bu alanda birebir Workshoplar düzenliyorum. Brows By Tuğçe; kalıcı kaş, dudak renklendirme, eyeliner, kalıcı makyaj yaptırmak istediğiniz diğer tüm bölgeler ve laminasyon (lifting) hakkında her şeyi sorabileceğiniz bir yer…

Günümüzde teknik ve sanatın, insanların görünümünü en doğal şekilde güzelleştirmek için gelişmesinden ortaya çıkan bir uygulama olan kalıcı makyajın ne olduğunu anlatabilir misiniz?
Kozmetik tattoo, mikropigmentasyon veya dermapigmentasyon olarak da bilinen kalıcı makyaj; cildimizin dermal katmanına, çoğunlukla kaşlar, dudaklar ve gözler gibi yüzümüzün en ayırt edici bölgelerine pigment uygulaması yaptığımız bir tür “yüzeysel” tattoo türüdür. Fakat bu geleneksel bir tattoo (dövme) uygulaması değildir. Ben şahsen kalıcı makyajın bu kadar çok farklı isminin olmasının sebebini, bu işlemi dövme uygulamalarından ayrı tutma isteği olarak yorumluyorum. Çünkü her ne kadar dövme işlemi olarak anılsa da asıl hedefimiz, makyajı biraz daha “uzun ömürlü” bir hale getirmek. Kalıcı makyaj denmesinin sebebi; makyajımızı daha uzun süreli kullanma isteğinden doğmakta ve aslında ideal olan işlemin kalıcı olması değil; yarı-kalıcı olması… Kozmetik tattoo dememizin sebebi, dövme cihazlarının kozmetik versiyonlarının işlemlerde kullanılması. Mikro ve derma pigmentasyon dememizin sebebi ise oldukça inceltilmiş sıvı pigmentler sayesinde doğala en yakın ve teknik olarak cildin çok daha yüzeyinde sanatımızı gerçekleştirdiğimiz bir işlem olması. Yani aslında kalıcı makyaj, verilen bu farklı isimler gereği tüm bunların hepsiyken; aynı zamanda tam olarak hiçbirisi değil. Bu sebeple kalıcı makyajın ne olduğundan çok; ne olmadığını anlatmayı meslek hayatımda kendime bir borç bildim ve bugün bunu burada anlatabildiğim için kendimi çok mutlu hissediyorum.

Kaşlara dövme yapılan zamandan beri kalıcı makyaj çok yol kat etti. Son teknikler neler? Siz en çok hangisini kullanıyorsunuz?
İnanın ilerlememize en çok ben seviniyor olabilirim. Teknikler söz konusu olduğunda hepsini takip etmekten büyük bir haz alıyorum. Tek bir gerçek var; teknik her ne olursa olsun, kalıcı bir işlem söz konusu olduğunda her zaman dönüştürülebilir uygulama şeklini benimsemeniz gerekiyor. Bunu elbette profesyonel uygulayıcılar yapabilecektir. 10 yılı aşkın süredir mesleğimi layıkıyla yapabilmemin temelinde dönüştürülebilir uygulama prensibini benimsemem yatıyor. Teknik her ne olursa olsun; hepsine hakim, öngörü sahibi bir kalıcı makyaj sanatçısıysanız teknik ve uygulama için doğru yönlendirmeleri yapabilirsiniz. Teknikler, uygulanan bölgeye göre değişiklik gösterdiği gibi aynı zamanda elde edilmek istenen efekte göre de değişiyor. Dolayısıyla en çok bu tekniği kullanıyorum diyebileceğim bir teknik yok. Çünkü her teknik, her kişiye, bölgeye ve efekte uygun olmayabiliyor. Kişinin cilt yapısı, hali hazırda sahip olduğu dudak, kaş, göz formu; elde etmek istediğimiz efekt gibi birçok değişken söz konusuyken, tek bir teknik mükemmeldir ve onu kullanıyorum diyemeyeceğim. Kısaca E şıkkı: Hepsi! Şu an aynı zamanda kalıcı makyaj uzmanını, kalıcı makyaj sanatçısına dönüştüren detayı da okumuş oldunuz. “Teknik ve kombinasyon en önemlisidir” diyeceğim.

Dövme ile kalıcı makyaj arasındaki farklar ve benzerlikler nedir?
En kısa haliyle derinlik ve pigment farkı diyebilirim. Teknik olarak, dövme pigmenti derinin derinliklerine yani dermise uygulanırken; kalıcı makyaj için kullanılan pigmentler ise dermisin hemen üzerinde, epidermisin bazal tabakasına uygulanır. Bu sayede dövme işleminden farklı olarak kalıcı makyaj işleminde revize edebilme avantajı elde etmiş oluyoruz. Pigmentler ise çok daha inceltilmiş, sıvı halde oldukları için bizlere daha doğal ve homojen bir görünüm elde etme fırsatı sunuyorlar. Geleneksel dövme pigmentine kıyasla daha düşük konsantrasyonda renklendirici ve daha yüksek oranda sıvı içeriyorlarr. Ayrıca geleneksel dövme pigmentinin aksine zamanla yavaş yavaş kayboluyorlar. Benzerliklerine gelince; belki elinde tattoo cihazına benzer bir cihazla işlem yapan birine dışarıdan baktığınızda dövme yaptığını sanabilirsiniz; ne yaptığını sormanızı tavsiye ediyorum, ondan başka kimse bilemez.

Kalıcı makyaj hangi bölgelere yapılabiliyor? Nasıl yapılıyor?
Kalıcı makyajın en popüler türleri; kaş, dudak renklendirme, eyeliner ve diplerini belirginleştirdiğimiz dipliner uygulamaları ve çiller… Bunun dışında saç simülasyonu, aerolaları şekillendirme ve paramedikal alanda yara izinlerini kamufle etme gibi farklı uygulama alanlarını da içerisinde barındırıyor. Elde etmek istediğimiz efekte, cilt yapısına ve uygulama yapılacak olan bölgeye göre teknikler ve yapılış şekilleri değişkenlik gösteriyor.

• Kaş
Yüzümüzün en ayırt edici bölgelerinden biri olan kaşlarımızın en iyi versiyonunu kalıcı hale getirebilme lüksümüz, tabii ki bu uygulamayı kalıcı makyajda en çok tercih edilen bölge haline getirdi. Marka ismimin Brows By Tuğçe oluşunu bir serzeniş olarak farz edebilirsiniz. İnsanoğlu hangi kaş şeklinin yüzümüzde daha iyi duracağına dair birçok deneme yaptı, ölçümlerde altın oran dediğimiz ölçümleme şeklini de kullanmaktan çekinmedi. Ve son yıllar şunu gösteriyor ki; doğal formu bozmadan yapılacak küçük düzenlemeler bizi en çok mutlu eden uygulamalar. Dolayısıyla hedefin doğalı korumak olması gerekirken; ne yazık ki orjinal kaşların tamamının jiletlenip kalıcı makyajla yepyeni bir kaş formunun yapıldığına şahit olabiliyoruz. Veya orjinal kaş tüylerinin arasındaki boşlukların kalıcı makyajla doldurulmasıyla; kaşlarımızdaki var olan asimetrilerin daha da ön plana itilerek kalıcı hale getirildiği uygulamalar görebiliyoruz. Bu sebeple artık günümüzde insanlar kaşsız değil, iki, üç hatta dört kaşlı. Evet evet, yanlış okumadınız…

İyi bir kalıcı kaş uygulaması yaptırmak isteyenlerin ise en doğal tekniğin ne olduğunun cevabını hala alamadığının farkındayım. İşte bu yüzden yapılış şekli oldukça ö. Microblading uygulaması tek tek kaş tüyü görünümünü elde edebildiğimiz bir teknikken “yanlış ve derin yapılan hatalı uygulamalar” pigmentin cilt altında yayılmasına ve tüy görünümünün kaybolmasına sebep olacağından, bizi şu soruyla karşı karşıya bırakıyor: “Hani kaşlarım doğal olacaktı! Hani en doğal teknik buydu!” Tüm tekniklerde olduğu gibi microblading’te de cilt tipi ve kaş tüyü yapınızın (ince ve kalın telli oluşunun) önemi yadsınamaz. Kalın telli bir kaş tüyü yapınız ve yağlı bir cildiniz varsa microblading sizi tatmin etmeyecektir veya microblading yanında pudralama gibi destek tekniklere ihtiyaç duyulabilir. Siz en doğal tekniğin arayışındayken ve microblading’e aslında çok uygun bir cilt ve kaş tüyü yapınız varken; yine yanlış derinlikte yapılan uygulamalar sebebiyle tekniğin imkanlarından faydalanamayabilirsiniz ve sonuç tekrar yapay görünümlü bir kaş olacaktır. Pudralama dediğimiz teknikte de yine aynı şeyler geçerli. Dolayısıyla tekniklerin yapılış şekli bambaşka bir konu gerçekten. Halbuki küçük değişiklikler; tekniğin doğru bir şekilde uygulanmasıyla büyük bir tatmine dönüşebiliyor. Yataktan kalktığınız anda size tüm doğallıyla eşlik eden kalıcı kaşlarınızla, güne muhteşem bir özgüvenle başlamanız için sizler için tavsiyem; doğru teknikle birlikte, profesyonel ve işinde tecrübeli kişilerle çalışmanız olacaktır. İşlem öncesinde taslak bir form çiziliyor, cilt analiz ediliyor, uygun teknik paylaşılıyor, mevcut kaş formunuzla ilgili güzellik tavsiyeleri veriliyor ve işleme başlanıyor. Gelsin çarpıcı kaşlar!

• Dudak
Benim kalıcı makyajda en sevdiğim uygulamalardan birisi dudak renklendirme… Bu uygulama tam olarak bir ruj değil; sanki bir çilek, bir vişne yemişsiniz gibi canlı bir görünümde var olmamızı sağlıyor. Tabii öyle bir efekt istiyorsanız… Bunun dışında dudak çevresindeki pigment kayıplarını düzenlemek veya özellikle sigara kullanımının sebep olduğu koyu renkteki dudak pigmentinizi canlandırmak için de dudak renklendirme işlemini tercih edebilirsiniz. Tinting efekt, dediğimiz canlı bir dudak görünümü elde edebilmemiz için illa neon ve yapay parlak renkler kullanmamız gerektiğini düşünmüyorum. Bu noktada kendi dudaklarınızın mevcut rengi de pigment seçimine ve seans sayısına etki ediyor. Tüm bunları detaylıca konuştuğumuz seanslar sonunda vardığımız sonuç genelde, “Ah be, dudak ne de önemliymiş meğer!” oluyor.


Eyeliner ve kirpik diplerini belirginleştiren, dolayısıyla bakışlarımızı daha da derinleştiren dipliner uygulamalarında öncelikle; göz şeklimizin en çarpıcı detaylarını belirginleştiren formları baz alıyorum. Kuyruklu, dekoratif eyeliner formlarını tercih etmek isteyen kişilerde, göz formunun buna uygun olup olmadığı konusunda analiz yaptıktan sonra işleme başlıyoruz. Dekoratif ve kuyruklu eyeliner’lar dışında, kirpik diplerini belirginleştirdiğimiz veya minimal bir kuyruk eklediğimiz babyliner uygulamaları genellikle tüm göz şekilleri için uygun oluyor. Eyeliner uygulamalarında da tüm kalıcı makyaj uygulamalarında olduğu gibi renk seçenekleri mevcut. Bazen ekstra siyah bir eyeliner rengi gözlerde harika duruyorken, bazen koyu kahvenin veya soğuk tonları bakışları çok daha çarpıcı bir versiyona taşıyor. Göz kapağımıza yaptığımız bir uygulama olduğu için; seçilen pigment, uygulamada kullanılan iğneler ve göz kapağı üzerinde çalışırken uygulanan baskı; bu işlemde diğer bölgelere göre çok çok daha farklı ve önemli. O sebeple yine, tecrübeli, teknik bilgisi sağlam ve artistik bakış açısına sahip uygulayıcılar tarafından yapılmasını tavsiye edeceğim.


“Kalıcı makyaj, güvenli bir uygulamadır ancak tecrübeli, güvenilir ve saygın bir artistle çalışmanız oldukça önemlidir.”

• Son zamanlarda birçok kadının tercihi olan kalıcı makyajda son trendler neler? Renk, silüet vs.
90’lar, güzellik ve moda endüstrisindeki en iyi ve en kötü trendlerden bazılarının doğuşuna tanık oldu; bunların bazılarının bugün hala sonuçlarına katlanıyoruz. En kötüsü mü? Christina Aguilera ve Gwen Stefani gibi ikonik sanatçıların kullandığı, ne yazık ki kitleleri etkilemek üzere dökülen kalem inceliğindeki kaşlar. İnce kaşlar, 90’lı yıllara hükmetti ve ne yazık ki pek çok kadının, bir türlü iyileştiremediği aşırı alınmış kaşlarla karşı karşıya kalmasına neden oldu. Hatta bu trendleri daha ileriye taşımak için bu görünümleri taklit eden kalıcı makyaj uygulamalarına da şahit olduk; incecik ve koyu renkte dövmelenmiş kaşlar gibi… Yakın geçmişi de biraz hatırlatmak istiyorum çünkü ülkemizde de farklı trendlerden çoğunlukla etkilendik. Türkiye, bu konuda en çok düz ve kavissiz kaş akımından etkilendi diyebilirim. Normal makyajda edindiğimiz alışkanlıklarımızı çoğunlukla kalıcı hale getirmeye eğilimliyiz. Sonuçta her yerde kaşlarında sıfır kavis, dümdüz ve kuyruksuz kaşla dolaşan, hatta kalıcı makyajla kaşlarına düz kuyruk ekleten kişileri görmek, en nihayetinde bizlere kalıcı makyajda trendlerin önemli olup olmadığını sorgulattı. Yeşil göz farından mor dudaklara, az makyajdan gösterişli makyaj görünümlerine kadar makyajlar en son moda ve trendlere uygun olarak sürekli değişir. Kalıcı işlemlerde tutarlı olan şey, doğal güzelliğinizi geliştirmek için makyajı kullanmaktır; kalıcı makyaj bunun için mükemmel bir çözümdür. Üzerine uygulanacak herhangi bir geçici makyaj görünümü için kusursuz bir taban yaratmak. Kaşlarımızda yapacağımız minimal değişikliklerin maksimal değişikliklere oranla bizi çok daha iyi görünümlere taşıyabileceğini bilmeliyiz. Dudaklarınızın formunu doğala en yakın haliyle belirginleştirmek ve rengini canlandırmak; o sene trend olan bir ruj rengini dudaklarınızda kalıcı hale getirmekten çok daha akıllıca. Eğer bu bir trendse; kalıcı makyajda tutarlılık ve doğallık zamansız bir trenddir diyebiliriz.

• Pigment nedir? Bir kişiye uygun renkleri nasıl belirliyorsunuz? En popüler renkler hangileri?
Pigment, artistik çalışmayı baz almış kalıcı makyaj sanatçılarının en yakın dostudur. Pigmentler, kalıcı makyajda kullanılacak renkleri temsil eder. Seçilen tonlarsa her zaman kişiye özeldir. Seçilen pigmentlerin içerikleri, cilt içerisindeki dönüşümleri, kalıcılıkları ve kalıcı makyaj sanatçıları olarak hangi tonun kullanılacağına dair vereceğimiz kararlar, kişiden kişiye farklılık gösterir. Bu noktada hangi bölgeye işlem yapacağımızın da önemi büyük… Eğer kalıcı makyajla kaş uygulaması yaptıracaksanız, kaş tüyleriniz ve saçlarınızın rengi kadar, cilt tonunuzun da pigment rengi seçimine etkisi vardır. Pigment kutusunda gördüğümüz renk bize daha koyu, daha açık veya daha parlak bir renkmiş gibi gelebilir fakat pigmentin cilt altına uygulanacağını ve bir iyileşme sürecinin olacağını göz önünde bulundurmalıyız.

Kaş konusunda belki popüler renkleri konuşamayabiliriz ama dudak renklendirmede en popüler renkler doğala en yakın soft şeftali ve pembe tonları. Dudak bölgemiz hali hazırda renkli bir bölge olduğu için iyi bir pigmentasyon bilgisine sahip bir kalıcı makyaj artisti, istenilen renk yansımasına sahip nihai renk sonucunu gönül rahatlığıyla ön görebilecektir. Tek yapmanız gereken iyileşme sürecini beklemeniz ki bu dudakta oldukça eğlenceli bir süreçtir.

Eyeliner uygulamalarında renkli linerlardan ziyade; en çok tercih edilen renkler. siyah, hatta sıcak siyah, kahvenin tonlarıi Göz renginizin de önem arz ettiği eyeliner uygulamalarında siyah, kahve, ela, mavi veya yeşil renkli bir göze de sahip olsanız; unutmayalım ki seçenekler oldukça fazla!

• Kalıcılık süreleri nedir? Bu süreçte rötuş gerekebilir mi?
Kalıcı makyaj işlemlerinin ortalama kalıcılığı 1-3 senedir. Seanslarla ilerlemek tercihim. Ortalama olarak iki seans önermekteyim. İlk işlem sonrasında minimum 4 hafta iyileşme sürecimizi tamamlamamız gerekiyor. İlk seansı takip eden 4. haftanın sonunda kontrol randevumuz oluyor ve bakım sürecinin nasıl geçtiğini kontrol ediyoruz. Rötuş gerektiren yerler varsa üstünden geçiyoruz ve yine 4 hafta rötuşumuzun iyileşme sürecini bekliyoruz. Tüm bu süreçlerden sonraki görünüm; kalıcı makyajınızın nihai görünümü olarak baz alınmaktadır. Pigmentler yarı-kalıcıdır ve ideal olan zaman içerisinde dilerseniz yenileme işlemi yaptırabilmenizdir; kalıcı işlemlerde bu her zaman bir avantajdır. Zaman içerisinde 1 yıldan daha uzun veya daha kısa periyotlarla kalıcı makyajınızı seanslar halinde tazeletebilirsiniz.

• Beğenilmediğinde ya da sıkıldığında kalıcı makyajın silinmesi ya da düzeltilmesi mümkün mü?
Kesinlikle mümkündür. Burada en önemli nokta; sildirmek istediğiniz kalıcı makyajınızın profesyonel bir kişi tarafından; doğru derinlikte, doğru teknikle ve pigmentlerle yapılmış olması. Bu sebeple dönüştürülebilir uygulama şeklini benimsemekteyim. Bu da doğru materyallerle ve tecrübeyle mümkün oluyor. “Doğru derinlikte” yapılan, doku hasarının olmadığı, profesyonel bir kalıcı makyaj uygulamasını 1-2 seanslık bir silme prosedürüyle bile silmek mümkündür. Kalıcı makyaj yapılma vaadiyle ziyaret ettiğiniz bir merkezde, size kalıcı makyaj yerine yanlış derinlikte bir uygulama yapılmışsa maalesef tamamen sildirmek pek de mümkün değil. Eskiden çok daha profesyonel uygulayıcılar vardı fakat pigmentler çok yoğun ve renk değişimine sebep olan içeriktelerdi. Bu sebeple günümüzde eski işlemlerin baskın görüntüsünden ve renginden memnun olmayan kişilerin tercihi, eski işlemlerini sildirmek olabiliyor. Eski ama doğru teknikle, doğru derinlikte ve o dönemin teknolojisiyle mümkün olabilen en iyi pigmentle çalışan profesyonellerin işlemlerinin bile inovatif lazer silme teknolojileri sayesinde kolaylıkla silinebildiğini görüyoruz. Günümüzdeyse, bu denli gelişmiş bir teknolojiyle üretilmiş pigmentlerin, tecrübesiz ellerce yanlış derinliğe uygulanması sebebiyle, vadettiği artılardan faydalanamaması gerçekten üzücü…

Değinmek istediğim diğer önemli nokta; profesyonel bir şekilde yapılan bir kalıcı makyajı silmek her ne kadar mümkün olsa da; bu aşamaya gelmeden önce kişilerde pişmanlık yaratmayacak, minimal değişimlere odaklanılmalı. Kalıcı işlemler bizleri mutsuz değil, mutlu etmesi gereken işlemlerdir. Hayatımızı zorlaştırmak ve aynalara küsmek için değil, günlük yaşamımızı kolaylaştırmak; aynaya bakmaya doyamadığımız minimal değişikliklerin keyfini sürmek, çok daha iyi hissetmek için kendimize minik jestler yaptığımız uygulamalardır.


“Kalıcı makyajın amacı doğal güzelliğinizi geliştirmek için makyajı kullanmaktır.”

• Cevabı en çok merak edilen soruyu soruyoruz; kalıcı makyaj zararlı mı?
Kalıcı makyaj, güvenli bir uygulamadır ancak tecrübeli, güvenilir ve saygın bir artistle çalışmanız oldukça önemlidir. Ülkemizdeki yasal mevzuatlara göre kalıcı makyaj uygulamalarını yapmaya yetkilendirilmiş merkezlerde işlem yaptıracak olsanız bile, size kimin kalıcı makyaj yapacağını ve bu kişinin sertifikalarını kontrol etmelisiniz. Güvenliği ciddiye alan, kalıcı makyajı tıbbi bir prosedür olarak ele alan artistlerle çalışmalısınız. Ekipmanları, hijyenleri ve kullandıkları ürünler açısından çok yüksek kalite standartlarına sahip olunması gerekiyor. Güvenilir bir kaynaktan alınan (ve yalnızca kalıcı kozmetikler için üretilmiş) steril iğneler ve pigmentler kullanılmalıdır. Prosedürü eğitimli bir profesyonelin gerçekleştireceğinden emin olun. Uygulayıcılara yalnızca kalıcı makyaj için üretilen pigmentleri kullanıp kullanmayacağını sorun. Ekipman ve iğnelerin nasıl ve ne zaman sterilize edildiğini tartışın. Uygulayıcının faaliyet belgesine, belgesinin içeriğine ve işletmenin bu faaliyetlere uygun bir ruhsata sahip olduğundan emin olun. Uygulayıcıya deneyim seviyelerini sorun. İşlem sırasında uygulayıcının yeni bir iğne ve taze pigment kullandığından emin olun. Merkez veya uygulayıcı bu güvenlik standartlarını karşılamıyorsa oradan uzaklaşın.

Prosedür ne olursa olsun, bu yeterlilikleri karşılayamayan bir yerde veya bir artiste yaptırmayı seçerseniz, kendinizi tehlikeli bir enfeksiyon veya alerjik reaksiyon riskine sokarsınız. Önce güvenlik! Kalıcı makyaj prosedürünüzün steril, güvenli ve stressiz olduğundan emin olmak için sizlerle paylaştığım ipuçlarını kullanın. “Sende bir güzellik, bir değişiklik var…” iltifatını alacağınız değişimler için, her zaman yoğun bir araştırmaya hazırlıklı olmanız gerektiğini unutmayın.

• Kalıcı makyaj, acılı/ağrılı bir işlem mi? İyileşme süreci nasıl oluyor? Bu süreçte dikkat edilmesi gereken noktalar neler?
Acı hissiyatı kişiden kişiye farklılık gösterse de genel cevap “hayır” diyebilirim.. İşleme başlamadan önce topikal bir anestezik krem uygulamaktayız. Acı hissiyatından ziyade, iritasyonun sebep olduğu bir rahatsızlık hissiyatı oluşabilir fakat çoğu kişi için bu konforsuz geçen bir süreç değildir. Pigmentlerin cildimize sabitlendiği aşamaya; pigmentasyon, yani iyileşme süreci diyoruz ve bu süreç genel olarak 4 hafta oluyor. Başarılı bir pigmentasyon süreci için işlem sonrası bakım prosedürü eksiksiz yerine getirilmeli. Pigmentasyon sürecine dair kişilerin yapması gereken “sonrası bakım prosedürü” de yine kişiden kişiye (cilt tipine ve bölgeye de bağlı olarak) değişiklik göstermektedir. Sonrası bakımının tamamen kişiye özel planlanması gerektiğini düşünüyorum, dolayısıyla bu noktada vereceğim bilgiler herkes için geçerli olmayacaktır. Bunun dışında herkes için geçerli olan şey; pigmentasyon sürecinde kişisel hijyenimizden ödün vermememiz gerektiğidir. Uygulama yapılan bölgeyi temiz tutmak, bölgedeki rejenerasyonu ve hızlı iyileşmeyi tetikleyen içerikteki kremlerden uzak durmak, yalnızca önerilen bakım kremini kullanmak, size özel düzenlenen bakım prosedürünü takip etmek önemlidir.

• Kalıcı makyajda cilt tipinin etkisi nedir?
Kalıcı makyajda cilt tipi; hangi tekniği kullanacağımızdan, sonrası bakımına kadar etkisi olan bir faktördür. Kalıcı makyaj ve özellikle kalıcı kaş uygulamalarında cildinizin kuru, normal, karma, hassas, yağlı, akneli veya problematik oluşu hangi tekniğin size göre olup olmadığının belirlenmesine etki eder. Bu süreçte kalıcı makyaj sanatçısının size doğru bilgiyi vereceğine, cilt tipinizi ve ideal aday olup olmadığınızı değerlendirebilecek kadar donanımlı olduğuna emin olmalısınız. Her zaman söylediğim gibi araştırmanızı iyi yapmanızı, emin olamıyorsanız uzaklaşmanızı önereceğim.

Çoğu durumda normal ve kuru cilt, çalışılacak en iyi cilt tipleridir. Çoğunlukla kişiler kuru bir cilde sahip olmayı istemezler ama kalıcı makyaj sanatçılarının, özellikle microblading tekniğinde, iyi görünümlü ve daha uzun ömürlü nihai sonuçlar edebildiği cilt tiplerinden biri kuru cilttir. Nedeniyse; yağ üretimi, pigmenti dışarı itmediğinden, pigmentin tutunması için en iyi cilt tipi olmasıdır. Pigment kuru ciltlerde daha kalıcıdır, daha az solar ve özellikle kaş tüyü efektinde tüyler daha net ve tekil gözükürler.

Eğer yağlı bir cilde sahipseniz yine de kalıcı makyaj yaptırmanız mümkün. Ancak rengin daha çabuk solabileceğini ve büyük ihtimalle 12 ay içinde rötuş yaptırmanız gerekeceğini bilmelisiniz. Yağlı ciltler için ilk etapta bile sadece iki yerine üç randevu planlanmasını istememiz gerekebilir. Çünkü prosedürün aşamalı olarak yapılması ve ciltte renk oluşturmak için yavaş yavaş ilerlenmesi daha iyi olabilir. Yağlı ciltler için sonrası bakım prosedürü de farklı olmalıdır.

Karma cilde sahip kişilerin çoğunda T bölgesi yağlı olacaktır ve bu durum kaş bölgesini de etkileyebilir. Kaşlarınıza kalıcı makyaj yaptırmayı tercih ederseniz nihai sonuçlar kişiden kişiye farklılık gösterir. Eyeliner ve dudak prosedürleri karma ciltlerden daha az etkilenir, bu nedenle normal bir şekilde pigmentasyon süreci tamamlanır.

Hassas ciltler için kalıcı makyajda, pigmentin hassas bir cilde yerleştirilmesi zor olabilir. Bir tur olarak tamamlanan bir prosedür sonunda bile cilt, çok hızlı bir şekilde kızarıp tahriş olabileceğinden, daha nazik çalışılır ve hatta belki iki, üç seansta kalıcı makyaj tamamlanabilecektir.

Sivilceye yatkın ciltlerde kalıcı makyaj sorun teşkil etmeyecektir, ancak sivilcenin kaşlarınızı çevreleyip çevrelememesine bağlıdır. Ayrıca iltihaplı sivilceniz varsa, kalıcı makyaj yapmadan önce cildinizin sakinleşmesini ve kaşlarınızın etrafındaki alanın temizlenmesini beklemek en iyisidir. Çevresinde çok fazla sivilce olmadığı sürece eyeliner ve dudaklar için kalıcı makyaj uygundur.

Sivilce probleminiz için tedavi altındaysanız ve akne tedavi ilaçları kullanıyorsanız (Roaccutane vb.) kalıcı makyaj işlemi yaptırmamalısınız. Kalıcı makyajınızın düzgün şekilde iyileşmemesi ve hatta kalıcı olmaması için risk faktörü oluşturabilecek başka cilt tipleri veya cilt tipi sorunları da vardır. Her zaman tavsiye isteyin, paylaşın ve daha ciddi durumlarda doktorunuza danışın. En önemli şey kalıcı makyaj sanatçınızla iyi ve güvenilir bir ilişki kurmaktır, o zaman mükemmel bir sonuç kaçınılmazdır.

• Kalıcı makyajı kimler tercih etmemeli? Birine kalıcı makyajın uygun olup olmamasına nasıl karar veriyorsunuz?
Çoğu kişi kalıcı makyaj için mükemmel bir aday olsa da, bu uygulamalar hakkında bilinmesi gereken bazı kısıtlamalar var. Kalıcı makyaj uygulamaları; 18 yaşın altındaki kişiler, işlem yapılacak bölgede herhangi bir cilt hastalığı olanlar (dermatit, egzama, sedef, keloid vb.), bulaşıcı bir kan hastalığı olanlar (hepatit vb.), hamilelik ve emzirme olanlar için uygun değildir. Bilgilendirme amaçlı paylaşmak istediğim bu durumların olmamasıysa kalıcı makyajda herhangi bir problem yaşamayacağınız anlamına gelmemektedir. Uygulama yaptırmak isteyen kişilerin bu ve bu gibi durumlarını kalıcı makyaj uzmanı ile paylaşmaları önem arz etmektedir.

Tüm bunlar dışında, görünümümüzde iyileştirmek istediğimiz noktalarda sadece kalıcı makyaj değil, destek işlemlere de ihtiyaç duyabiliyorum. Yanlış kaş şekillendirme sebebiyle ince kaşlara sahip kişiler düzenli kaş şekillendirme ile kaşlarını daha gür hale getirebilirler. Sonrasında kaş tüylerimizin yönlerini sabitleyebildiğimiz kaş laminasyonu uygulaması ile daha doğal ve volümlü kaşlara sahip olmak asla bir hayal değil.

Sahip olunan güzelliği maksimum düzeyde ve doğallıkta öne çıkarabilmek için kişileri yönlendirmek benim en büyük tutkum. O sebeple bir kalıcı makyaj sanatçısı olarak, özellikle kaşa dair uygulamalar konusunda kişilerin ihtiyacı olan çözümleri tek bir noktada bulabilecekleri, kalıcı makyajın da içerisinde olduğu bir Brow-Bar’ın varlığı her zaman hayalimdi. Şimdi stüdyomda bu çözümleri bir arada sunabilmekse benim için büyük bir zevk.

Kalıcı makyaj sanatçısı olarak tavsiyem; estetik bakış açısına güvendiğiniz kişilerle çalışmanız. Doğru yönlendirme, yapılan kalıcı işlemlerin başarısı kadar önemli. Örneğin; kişinin iki kaşı arasında oldukça yoğun bir asimetrisi varsa veya dudaklarını daha volümlü göstermenin bir yolu olarak doğal dudak formumunun çok çok dışına çıktığınız bir dudak renklendirme işlemi hayal ediyorsa kendisine hemen doktorundan botoks ve randevusu aldırtırken görebilirsiniz beni…

Güzelleşmek söz konusu olduğunda neler yapabileceğimizin sınırsız olduğu bir dünyadayız. Bunu insanlara hatırlatmaktan ve gerekli olan adım her ne ise onu tavsiye etmekten içsel anlamda bir mutluluk duyuyorum. Sonrasında zaten kalıcı makyajın keyfini layıkıyla süreceğiz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir