6 Şubat 2023 Depremi: Acı ve İyileşme Süreci
6 Şubat 2023 Depremi: Unutulmaz Bir Felaket
6 Şubat 2023 günü, Türkiye’nin güneydoğusunda Kahramanmaraş ve Elbistan merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki büyük deprem, ülkemizin tarihine acı bir sayfa ekledi. Bu felaket, binlerce insanın hayatını kaybetmesine ve sayısız ailenin dağılmasına neden olarak Türkiye’nin en karanlık günlerinden biri haline geldi. Depremin ardından iki yıl geçerken, anne ve babasını kaybeden psikolog Serkan Yükcü, yaşadığı derin acıyı ve duygularını bir yazıyla paylaşma gereği hissetti.
O Korkunç Güne Dönüş
O gün, saat 04.00’te, Mekke-İstanbul seferini yapan Türk Hava Yolları TK0702 kodlu uçağımız İstanbul Havalimanı’na iniş yapıyordu. Telefonumu açar açmaz, bir telefon geliyor. Umre’de olduğumu bilen birisinin sabah namazı için dua istediğini düşünerek telefonu açtım. Karşımdaki ses, “Serkan, annenlere ulaşamıyoruz, sen haber aldın mı?” diye sordu. Şok içinde “Abi, şu anda yeni uçaktan indim, hiçbir şeyden haberim yok” diyerek telefonu kapattım ve kardeşim Furkan ile birlikte Adıyaman’a doğru yola çıktık.
Depremin Psikolojik Etkileri
6 Şubat depremi, Türkiye’nin kalbinde derin yaralar açtı. Binlerce insan hayatını kaybetti, sayısız insan evsiz kaldı ve birçok aile parçalandı. Bu felaketin ardından, birçok insan hem fiziksel hem de duygusal olarak derin bir acıyla yüzleşmek zorunda kaldı. Ancak bir psikolog için bu acı, daha karmaşık bir boyut kazanıyor. Çünkü başkalarının acısını anlamaya ve iyileştirmeye çalışan bir profesyonel, bu kez kendi acısıyla yüzleşmek zorunda kalıyor.
İki Yıl Sonra: Zorluklarla Yüzleşme
Bugün, 6 Şubat 2025… O kara ve soğuk günün ikinci yılına giriyoruz. Aile üyelerinin birçoğunu kaybeden bir psikolog, travmanın hem profesyonel hem de kişisel boyutunu aynı anda yaşıyor. Mesleki bilgisiyle travmanın psikolojik etkilerini anlamaya çalışırken, kendi kalbinde açılan boşluğu hissetmekten kaçamıyor. Bu durum, psikolog için bir zorluk yaratıyor; çünkü kendi acısını iyileştirmeye çalışırken, başkalarına da yardım etme sorumluluğunu taşımak zorunda kalıyor.
Travmanın Psikolojik Yansımaları
Travma, özellikle ani ve beklenmedik kayıplar sonrasında insan psikolojisinde derin izler bırakır. Doğal afetler, yalnızca fiziksel yıkıma değil, duygusal bir çöküşe de neden olur. Kayıp, özellikle anne ve baba gibi temel bağlanma figürlerinin kaybı, kişinin dünyasını alt üst edebilir. Yas süreci; inkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme gibi evreleri içerir. Ancak bu süreç, herkes için farklı şekillerde ve farklı zamanlarda yaşanır. Bir psikolog olarak, bu aşamaları bilmek, kişisel acıyı daha da karmaşık hale getirebilir. Analiz etme eğilimi, duyguların doğal akışını engelleyebilir. Ancak unutmamak gerekir ki, psikologlar da insandır ve onların da acıyı hissetme, yas tutma ve iyileşme hakkı vardır.
Duygusal Yük ve İyileşme Yolculuğu
Anne ve babasını kaybeden bir psikolog, hayatının en ağır duygusal yükünü taşımaktadır. Onların sesini, dokunuşunu ve varlığını özlemek, her gün yeni bir acıya dönüşebilir. Ancak bu acı, aynı zamanda onların sevgisinin ve mirasının bir hatırlatıcısıdır. İyileşme süreci, bu sevgiyi kalpte taşıyarak onların anısını yaşatmaktan geçer. İyileşme, bir psikolog için mesleki kimliği ile kişisel kimliği arasında bir denge kurmayı gerektirir. Kendine, tıpkı danışanlarına gösterdiği şefkat ve anlayışı göstermek, bu süreçte kritik bir adımdır.
Umut ve Dayanıklılık
Travma, hayatın en zorlu deneyimlerinden biridir. Ancak insan ruhu, inanılmaz bir dayanıklılık ve iyileşme kapasitesine sahiptir. Tüm bu acılara maruz kalan bir psikolog, bu zorlu yolculukta kendi acısını anlamaya ve iyileştirmeye çalışırken, aynı zamanda başkalarına da umut ve şifa verebilir. Çünkü acıyı derinden anlayan bir kalp, başkalarının acısını daha derin bir şekilde iyileştirebilir. Bu süreçte, kendine zaman tanımak, sevdiklerinin anısını yaşatmak ve yavaş yavaş yeniden hayata tutunmak, iyileşmenin anahtarıdır.
Unutmayın, acı ne kadar büyük olursa olsun, insan ruhu her zaman bir ışık bulabilir. Ve o ışık, hem kendimiz hem de başkaları için bir umut kaynağı olabilir.
Sevgiyle Kalın
Uzman Psikolog Serkan YÜKCÜ
Kaynak: Yasemin