Sağlık

Ukrayna’da Antibiyotik Dirençli Bakteri Artışı: Sağlık Tehdidi

Ukrayna’da Antibiyotik Dirençli Bakterilerin ı: Sağlık Tehdidi

Savaşın etkisi altında kalan Ukrayna’da, birçok ilaca gösteren “aşırı patojenik” bakterilerin alarm verici bir şekilde arttığı bildirilmektedir. Özellikle, antibiyotiklere dirençli bakterilerin yol açtığı ölümlerin beşte birine neden olan “Klebsiella pneumoniae” bakterisi büyük bir endişe kaynağı olmaktadır. Hürriyet’ten İsmail ‘nın haberine göre; dünya genelindeki sağlık krizleri, özellikle savaş ve çatışma bölgelerinde antibiyotik direncinin yükselmesi ile daha da karmaşık hale geliyor.

Ukrayna’daki mevcut durum, sağlık altyapısını zayıflatarak, ilaca dirençli bakterilerin yayılmasına zemin hazırlamaktadır. İsveç’in Lund Üniversitesi’nden bilim insanlarının gerçekleştirdiği çalışmalarda, savaşta yaralanan 150 kişiden alınan örneklerde geniş spektrumlu antibiyotiklere dirençli bir dizi bakteri türü tespit edilmiştir. Test edilen örneklerin %6’sının tüm antibiyotiklere karşı direnç gösterdiği ortaya çıkmıştır.

Özellikle “Klebsiella pneumoniae” bakterisi, daha geniş kapsamlı hastalıklara yol açıp açmadığını değerlendirmek amacıyla detaylı bir şekilde incelenmiştir. Klebsiella, zatürre, yolu enfeksiyonları, deri ve yara enfeksiyonları gibi hastalıklara yol açabilmekte ve antibiyotiklere dirençli bakterilerin neden tüm ölümlerin beşte birine kaynaklık etmektedir.

“Endişe Verici” Durum

Araştırmanın yazarlarından Dr. Kristian Riesbeck, “Ukrayna’daki bu bakteri türlerinin sahip olduğu birçok özellik, onları hem dirençli hem de saldırgan hale getiriyor. Özellikle Klebsiella pneumonia, birçok hastalığa yol açabilecek kapsamlı bir gen setine sahip. Bu durum, gelecekteki sağlık sorunları açısından son derece endişe verici bir işaret” şeklinde açıklama yapmıştır. Ayrıca, Dr. Riesbeck, Klebsiella enfeksiyonlarının tedavisinin zorluklarının sebeplerinden birinin de “olağanüstü” miktarda mukus üretme yetenekleri olduğunu belirtmiştir.

Dünyanın Diğer Bölgeleri İçin Tehlike

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hüsrev Diktaş da bu konuda endişelerin artması gerektiğine dikkat çekmiştir. “Savaş bölgelerinde hijyen koşulları kötüleşiyor, sağlık hizmetlerine erişim zorlaşıyor ve yaralanmalar ıyor. Tüm bu faktörler, bakterilerin vücuda girmesini kolaylaştırıyor. Üstelik, bu bölgelerde antibiyotiklerin sık ve bazen yanlış kullanımı, dirençli bakterilerin yayılmasını hızlandırıyor” diyerek eklemiştir.

Dr. Diktaş, dirençli bakterilerin mevcut antibiyotiklerin etkisiz kaldığı enfeksiyonlara yol açabileceğini, bunun da tedaviyi zorlaştırdığını, hastaların iyileşme sürelerini uzattığını ve hayatlarını kaybetme risklerini artırdığını vurgulamıştır. “Bu durum, hem bireyler hem de sağlık sistemleri için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Savaş bölgelerinde ise durum daha da karmaşık çünkü sınırlı kaynaklarla bu enfeksiyonlarla mücadele etmek gerekiyor. Dolayısıyla, bu mesele sadece savaş bölgesindeki insanları değil, dünyanın diğer bölgelerini de tehdit ediyor” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.

Hızla Yayılabilir ve Kontrol Edilmesi Zor

Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, Klebsiella pneumoniae bakterisinin doğal olarak insan bağırsaklarında veya ciltte bulunabildiğini, genellikle herhangi bir zarara yol açmadan varlığını sürdürebildiğini belirtmiştir. “Ancak bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde, özellikle savaş yaralanmaları, cerrahi müdahaleler veya solunum cihazı kullanımı gibi durumlarda, ciddi enfeksiyonlara neden olabilir. Bu bakteri özellikle hastane ortamlarında sıkça görülmektedir” demiştir.

Bakterinin bulaşıcılığı ile ilgili olarak Doç. Dr. Diktaş, “Kişiden kişiye doğrudan bulaşma pek yaygın değildir; genellikle kirli eller, tıbbi ekipman veya enfekte yüzeyler aracılığıyla yayılmaktadır. Bu nedenle savaş bölgeleri gibi hijyen koşullarının kötü olduğu yerlerde, bu bakterinin yayılması daha kolay hale gelmektedir. Dolayısıyla, Klebsiella pneumoniae doğru ortamda hızla yayılabilir ve kontrol edilmesi zor, tehlikeli enfeksiyonlara yol açabilir. Bu nedenle ciddi bir tehdit olarak görülmektedir” demiştir.

Bir Pandemi Ortamı Oluşabilir mi?

Doç. Dr. Diktaş, “Savaş bölgelerindeki dirençli bakteriler potansiyel olarak daha büyük bir halk sağlığı krizine dönüşebilir, ancak bu durumun bir pandemi seviyesine ulaşıp ulaşmayacağı konusunda kesin bir değerlendirme yapmak zor” diyerek, “Pandemiler genellikle virüslerle ilişkilendirilir çünkü virüsler insandan insana hızla bulaşabilir. Dirençli bakteriler ise genellikle doğrudan temas, enfekte tıbbi cihazlar veya kötü hijyen nedeniyle yayılır” ifadelerini kullanmıştır. Ayrıca, bu bakterilerin savaş bölgelerinden daha geniş bir alana yayılma riskinin gerçek bir tehdit olduğunu belirtmiştir.

Yaralıların farklı ülkelere tahliye edilmesi ya da sağlık çalışanlarının enfekte bireylerle temasa geçmesi durumunda dirençli bakterilerin başka bölgelere taşınabileceğinin altını çizen Dr. Diktaş, “Özellikle hijyen standartlarının düşük olduğu mülteci kamplarında bu bakterilerin hızla yayılması muhtemeldir. En önemlisi de antibiyotiklere dirençli bakterilerin yayılması, mevcut tedavi seçeneklerimizi etkisiz hale getirebilir” demiştir.

Klebsiella pneumoniae Enfeksiyonlarının Belirtileri

Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, bu durumun vücutta hangi bölgeyi etkilediğine bağlı olarak değişiklik gösterdiğini belirtmiştir. “En yaygın enfeksiyon türleri arasında zatürre, kan dolaşımı enfeksiyonu, yara enfeksiyonları ve idrar yolu enfeksiyonları bulunmaktadır” diyerek şu belirtilere dikkat çekmiştir:

  • Zatürre durumunda yüksek ateş, titreme, terleme, nefes darlığı, kanlı veya koyu renkli balgam ve göğüs ağrısı gibi ortaya çıkabilir.
  • Kan dolaşımı enfeksiyonunda yüksek ateş veya düşük vücut ısısı, hızlı nefes alma, çarpıntısı, şiddetli halsizlik ve bilinç bulanıklığı görülebilir.
  • Yara enfeksiyonları, yarada kızarıklık, şişlik, sıcaklık, iltihaplı akıntı ve ağrı ile kendini gösterir.
  • İdrar yolu enfeksiyonunda ise sık idrara çıkma, idrarda yanma hissi, bulanık veya kanlı idrar ve alt karın bölgesinde ağrı gibi belirtiler yaşanır.

Eğer bu belirtilerden biri veya birkaçı mevcutsa ve enfeksiyon riski taşıyan bir durum söz konusuysa (örneğin savaş yaralanması veya hastane ortamında bulunma), acilen tıbbi yardım almak önemlidir. Çünkü Klebsiella pneumoniae’nin dirençli türleri hızlı müdahale gerektirebilir.

Nasıl Alınmalı?

Doç. Dr. Diktaş, dirençli bakterilere karşı etkili bir önleme stratejisi geliştirmek için çeşitli alanlarda adımlar atılması gerektiğine dair uyarılarda bulunmuştur. “Öncelikle, hijyen ve temizlik sağlanmalı; savaş bölgelerinde temiz suya ve sabuna erişim sağlanmalı, yaralar hızla temizlenmeli ve enfekte olma riski en aza indirilmeli. Ayrıca, sağlık tesislerinin düzenli olarak dezenfekte edilmesi de gerekmektedir” demiştir.

Ayrıca, antibiyotiklerin doğru kullanımı da kritik bir önlem olarak öne çıkmaktadır. “Antibiyotikler yalnızca gerçekten ihtiyaç duyulduğunda ve doğru dozda kullanılmalı, hekim kontrolü olmadan antibiyotik verilmemesi sağlanmalıdır. Bu bağlamda, sağlık çalışanlarının antibiyotik direncini önlemek için eğitilmesi gerekmektedir. Son olarak, sağlık hizmetlerinde tek kullanımlık veya sterilize edilmiş tıbbi ekipman kullanılmalı, sağlık çalışanları el hijyenine dikkat etmeli ve kişisel koruyucu ekipman (maske, eldiven) kullanmalıdır” ifadeleriyle uyarılarda bulunmuştur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir