Dice Kayek’in İstanbul Contrast Koleksiyonu ve Müze Sergi Yolculuğu

Dice Kayek’in Müze Sergi Yolculuğu

Dice Kayek, müze sergi çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Tasarımcı Ece ve Ayşe Ege’nin imzasını taşıyan “İstanbul Contrast” koleksiyonuna ait tasarımlar, dünya müzelerine yola çıkmadan önce son kez İstanbul’da bir araya getirildi. Bu özel koleksiyon, 2009 Paris Moda Haftası sırasında Ritz Bar’da ilk kez cansız mankenler üzerinde sergilendi ve Dice Kayek’in hikâyesinde önemli bir dönüm noktası oluşturdu.

Koleksiyonun yarattığı yankı, markayı uluslararası alanda tanınan ve önemli müzelerde sergilenen bir başarı hikayesine dönüştürdü. Ece-Ayşe Ege ile birlikte, Türk modasını dünyaya tanıtma misyonunu başarıyla sürdüren Dice Kayek, bu koleksiyonla adını geniş kitlelere duyurdu.

Aynı koleksiyon, Türk Mevsimi kapsamında Le Musée des Arts Décoratifs’de, ünlü tasarımcı Arik Levy’nin özel olarak tasarladığı LogForest enstalasyonu ile birlikte İstanbul Modern’de ve daha sonra Amsterdam Müzesi’nde sergilendi. 2013 yılında, Victoria & Albert Museum’da Jameel Prize’ın final listesine girmeyi başardı ve bu prestijli ödülü kazandı. Hemen ardından Hermitage-Kazan Müzesi, Moscow Manege, Sharjah Museum of Islamic Civilization ve Singapur National Library gibi prestijli kurumlarda iki yıl boyunca sergilendi. Bu önemli yolculuğun ardından Dice Kayek’in ödül kazanan tasarımları, Victoria & Albert Museum’da kalıcı koleksiyona dahil edildi.

2023 yılında LACMA Women Defining Women sergisinin ardından, Dice Kayek’in ikonik kubbe tasarımından esinlenilen “Dome 2” tasarımı koleksiyonuna katıldı. 2024 yılına geldiğimizde ise, İstanbul Contrast ve Couture Koleksiyonlarından altı parça Palais Galliera, yedi parça Musée des Arts Décoratifs ve Denver Art Museum ise dört parça alarak Dice Kayek’in estetik anlayışını yansıtan özel parçalarla koleksiyonlarını zenginleştirmiş oldu. Aynı yıl The Museum at FIT, markanın couture parçalarından birini koleksiyonuna dahil ederek Amerikan moda severlerle buluşturdu.

İstanbul Contrast Koleksiyonu’ndan dört “Topkapı” tasarımı, Hermitage Müzesi-St. Petersburg’un kalıcı koleksiyonuna gitmeden önce, bu yolculuğun başlangıcı olan İstanbul’da son bir veda buluşması gerçekleştirdi. Bu özel davet, markanın zarafetini ve emeğini yakından deneyimleme fırsatı sundu ve onların estetik yolculuğunun unutulmaz bir durağı oldu.

Kaynak: Elle