Türkiye’nin Renkli Düğün Gelenekleri

Türkiye, kültürel çeşitliliği ile düğün gelenekleri açısından oldukça zengin bir mozaik sunmaktadır. Her bölgenin kendine özgü adetleri, bazen şaşırtıcı, bazen eğlenceli ve bazen de düşündürücü uygulamalar içermektedir. Yöre yöre en ilgi çekici düğün adetlerini sizin için derledik:
- Tokat – Gelin Kaynana Çamaşırı Yıkatma
Tokat’ın bazı kırsal bölgelerinde, gelin eve ilk geldiğinde kaynanası ona “aileye hizmet” testi yapar. Bu gelenekte, kaynananın kirli çamaşırlarını, özellikle donunu yıkatması istenir. Bu ilginç uygulama, gelinin ev işlerinde ne kadar becerikli ve itaatkar olduğunu ölçmek adına yapılan bir gelenektir. Günümüzde azalmış olsa da hâlâ konuşulmaktadır.
- Bursa – Damada Dayak
Bursa’nın bazı köylerinde düğün sonrası damat, arkadaşları tarafından “evliliğe hazır mı?” diye test edilir. Bu gelenekte, damat hafifçe dövülür ve ardından üzerine tuz dökülüp suyla ıslatılır. Bu eski gelenek, damadın sabrını ve dayanıklılığını sınamak amacıyla uygulanmaktadır.
- Gaziantep – Gelinin Başına Kelle
Gaziantep’in bazı bölgelerinde, gelin eve girerken kaynana tarafından kesilmiş bir koyun ya da keçi kellesi gelinin başına konulur. Bu uygulama, bereket ve cesaret simgesi olarak görülse de oldukça çarpıcı bir görüntü yaratmaktadır.
- Adana – Yumurta Kırma
Kına gecesine giden damat, yolda durdurulup başına un dökülür. Damadın en yakın arkadaşları daha sonra onun kafasına yumurta kırar. Bu gelenek, eğlenceli bir şekilde damadın evliliğe olan niyetini pekiştirmeyi amaçlar.
- Kırklareli – Canlı Tavuk ve Mezarlık Yolu
Düğün günü erkek tarafı, gelini almaya giderken yanlarında canlı bir tavuk götürür ve bunu gelinin evine bırakır. Bu uygulama, “evden bir can çıktı, yerine bir can geldi” düşüncesini yansıtır. Gelin, damat evine götürülürken mezarlıktan geçirilir; bu durum, “Düğünü gördün, ölümü de unutma” mesajını vermek içindir.
- Sivas – Habercye Dayak
Gelinin alınacağını haber vermeye gelen kişi, görevini hissettirmeden yapmalıdır. Eğer yakalanırsa elleri bağlanır, boynuna tezek asılır ve eşeğe ters bindirilerek köyde gezdirilir. Bu, oldukça sert ama bölgedeki ilginç geleneklerden biridir.
- Muş – Don Gösterisi
Düğün günü damat, damatlığını giymeden önce iç çamaşırlarıyla konukların önüne çıkar. Konuklar damadın çevresinde üç kez döndükten sonra damatlık giydirilir. Bu adet, Muş’un bazı köylerine özgü dikkat çekici bir gelenektir, her ne kadar yaygın olmasa da.
- Diyarbakır – Kilosunca Altın
Düğünde geline kilosu kadar altın takılması Diyarbakır’da bilinen bir gelenektir. (Köy ve şehir merkezinde farklılık gösterebilir.) Ayrıca, gelin eve girmeden önce kapı eşiğinde testi kırılır ve yere serilen hayvan postuna basar. Bu, gelinin uysal olmasını temenni etmek için yapılır.
- Trabzon – Kaşık Kırma
Kız isteme ilk seferde reddedilir, ardından başka görüşmelerle anlaşma sağlanır. Düğün günü gelin, baba evinden çıkmadan önce kapıya konan bir kaşığı kırar; bu, eski hayatına veda ettiğini simgeler. Bu gelenek, Trabzon’un eşsiz kültürel yapısının bir parçasıdır.
- Kastamonu – Ayakkabı Testi
Kız istemeye gidildiğinde, evin en iyi huylu olduğuna inanılan kişi ayakkabısını çıkarır ve atar. Ayakkabı düz düşerse evliliğin uğurlu olacağına, ters düşerse evliliğin olmayacağına inanılır. Bu, Kastamonu’nun ilginç ve eğlenceli geleneklerinden biridir.
- Edirne – Kucağa Çocuk Oturtma
Düğün günü gelin ve damadın kucağına bir kız ve bir erkek çocuğu oturtulur; bu, büyük ve mutlu bir aile dileğini temsil eder. Ayrıca misafirler düğüne kendi kaşıklarını getirir. Bu gelenek, birlik ve beraberliğin önemini vurgulayan bir ritüeldir.