Bu şifalı bitki Sıracagiller familyasındandır. 60-200 cm. arasında boylanabilen, iki yıllık dayanıklı otsu bitkidir. Sarımsı renkli ve yuvarlak kesitli, dayanıklı, ince tüylerle kaplı, dik ama dallara ayrılmayan yapıdaki gövdesi ve bitkinin birinci yılında, tabanında rozet şekli oluşturan, ikinci yılında gövdesinden de uzayan iri yaprakları vardır.
Sığırkuyruğu birinci yılını çiçeksiz geçirir. İkinci yılının yaz ortasından başlayarak, sonbahara kadar, gövdenin ucunda başaklar oluşturan parlak sarı renkli çiçekler açar. Bu çiçekler olgunlaşınca içinde tohumlarını taşıyan iki gözlü kapsülü olan meyvelere dönüşür. Döktüğü tohumlarıyla çoğalır.
Kuzey Yarıküre’nin ılıman bölgeleriyle, özellikle Avrasya’nın doğu kesiminde yaygın olarak yetişir. Ülkemizde de yol, bahçe ve tarla kenarlarında sıkça görülür.
Sığırkuyruğunun yapraklan yaz ortasında kahverengileşmeden önce toplanıp özenle kurutulur. Çiçekleri ise, yaz ortasından sonbahar başlarına kadar kuru havada toplanır gölge yerde ya da 40 dereceden sıcak olmayan yapay ısıtmalı yerde kurutulur. Bitki nemli yerde kalırsa tıbbi etkilerini yitirir.
Sığırkuyruğunun yaprak ve çiçekleri, yapışkan bitki sıvısı, saponinler, uçucu yağ ve verbaskosit adı verilen flavonitler ile glikozitleri içerir. Bol miktarda nektar içeren çiçekleri, bal arılarını bitkiye çeker.
Faydaları :
Ses kısıklığı durumunda iyileştiricidir.
Göğsü yumuşatır. Balgam söktürücüdür.
Mide üşütmesinde oluşan karın ağrısını geçirir.
Solunum yolları mukozasının enfeksiyonlarında iyileştirici etkiler yapar.
Bronşit ve kronik öksürük durumlarında iyileştiricidir.
Sakinleştiricidir.
Tüketim Şekli : Kurutulmuş yaprak-çiçek karışımından 1 tatlı kaşığı alınıp 1 bardak kaynar suda demlendirilerek elde edilen çaydan, günde üç kez birer bardak içilir.
Yapraklarının ezilmesiyle hazırlanan lapası, etkili bir yara iyileştiricidir.