Sağlık

Danimarka Araştırması: Evlilik, Eğitim ve Yaşam Beklentisi İlişkisi

Danimarka’daki Araştırma ve Yaşam Beklentisi Üzerine Bulgular

Danimarka’nın Syddansk Üniversitesi’nde yardımcı doçent olarak görev yapan Marie Pier Bergeron-Boucher liderliğindeki araştırma ekibi, sağlık ile ilgili sosyal ve bireysel belirleyiciler arasındaki karmaşık etkileşimleri inceledi. Araştırmanın sonuçları, yaşam süresindeki değişimlerin hiçbir belirleyici tarafından tamamen açıklanamayacağını ortaya koydu. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), ABD’de genel yaşam beklentisinin üst üste iki yıl azaldığını bildirdi. Bu düşüş, 2020’de yaklaşık iki yıl, 2021’de ise bir yıl olarak kaydedildi. CDC verilerine göre, ABD’de ortalama yaşam süresi, 1996’dan bu yana en düşük seviye olan 76,1 yıla gerilemiştir.

Bu çalışmada araştırmacılar, kısmi yaşam beklentisi üzerine yoğunlaştılar; yani bir bireyin 30 ile 80 yaşları arasında ne kadar süre yaşayabileceğini değerlendirdiler. Ekip, 2015-2019 yılları arasında federal ölüm verilerini ve ABD nüfusunu analiz ederek, dört temel faktörün kombinasyonlarının erken ölüm riskini nasıl etkilediğini araştırdı. Sonuçlar, en kısa kısmi yaşam beklentisine sahip olanlar ile en uzun kısmi yaşam beklentisine sahip olanlar arasında 18 yıllık bir fark olduğunu göstermektedir.

Evli ve Kadın Olmanın Yaşam Beklentisine Etkisi

Çalışma bulgularına göre, lise diploması veya daha düşük eğitim düzeyine sahip olan ve hiç evlenmemiş beyaz erkeklerin, 30 yaşından itibaren en kısa kısmi yaşam beklentisine sahip oldukları görüldü. Öte yandan, üniversite mezunu olan beyaz evli kadınların 30 yaşından itibaren 55 yıl daha fazla yaşayabileceği tespit edildi. BMJ Open dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, lise diplomasına veya daha düşük bir eğitim seviyesine sahip olmanın, kısmi yaşam beklentisini yaklaşık dört yıl azalttığı belirlendi.

Ayrıca, evli olmanın ve kadın olmanın kısmi yaşam beklentisini beş yıl artırdığı görülmektedir. Bu durum, lise diplomasına sahip bir evli kadının, ortalamadan daha iyi bir yaşam beklentisine sahip olmasının beklenebileceği anlamına gelmektedir. Bir başka örnek olarak, üniversite diplomasına sahip olmak kısmi yaşam beklentisini neredeyse dört yıl artırırken, hiç evlenmemiş ve erkek olmanın bu beklentiyi neredeyse beş yıl azalttığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, araştırmacılar iyi eğitimli bekar bir erkeğin ortalamadan daha düşük bir yaşam beklentisine sahip olabileceğini vurgulamaktadır.

  • Evlilik ve yüksek eğitim, bireylerin erken ölüm riskini sürekli olarak düşürmektedir.
  • Kadınların, genel olarak tüm ölüm nedenlerinde erkeklere göre daha uzun yaşama olasılığı bulunmaktadır.
  • Bu durum, bazı kanser türleri ve Alzheimer hastalığı gibi istisnalar dışında geçerlidir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu